Dalga dalga geldiler yine,
Traktörlerle, kamyonlarla,
Yalın yapıldak,
Doldurdular tüm körfezin dağlarını.
Troya’dan,
Kazdağları’ndan, Madra’dan kimi.
Duygularını göstermesende,
Hep gururlanacaksın benimle.
Böylesine onursuzlukların,
Yaşandığı bir dönemde,
Onurumla yaşadığıma,
Sevineceksin.
Ranza yok hücremde,
Betonlardayım.
Işıksızım,
Kör karanlıktayım.
Nerde kaldı?
Güneşle arkadaşlığım.
Eskiden yükseklerdeydi gönlüm,
Şimdi indi düze.
Eskiden ataşlarda yanardı yüreğim,
Şimdi söndü küllendim.
Eskiden ağız dolusuydu gülmelerim,
Şimdi sade bir tebessüm,
Bir bahar patlamasıydı,
gözlerinizin yeşili.
Bilmesem de yüreğinizin kıvrımlarını,
bereket kokuyordu elleriniz.
Ya gün ışıması gülüşünüz,
yüzümdeki en büyük mutluluktu.
Bizimde kadınlarımız var,
Gözleri Binboğa ormanları gibi,
Dalga dalga yeşil.
Bizimde kadınlarımız var,
Saçları Bolkar dağları gibi,
Ak ve kara.
Canım benim,
Bilirim sen uykusuzluğa dayanamazsın,
Dört ayaklı tahta iskemlede,
İki saat oturamazsın,
Gözlerin bağlı.
Ellerin kelepçeli arkadan,
Ne tebeşir kokan,
Minicik ellerini tutabildim,
Ne kömür kuyusu,
Gözlerine bakabildim.
Ne de kucaklayabildim,
Gülen yüzün omuzlarımda.
KÖYÜM
Hüzünlü memleketimin,
Öksüz çocuğu, köyüm,
Korucuk,
Taze bir tomurcuk,
Sizlere yazdığım bu satırlar,
Aşk mektubu tadında değil,
Size aşk için yazmıyorum.
Biliyorum,
Ulaşılmaz uzaklarda olduğunuzu.
Seni çok özledim bir tanem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!