Geldi ilkbahar çıkardık ceketleri,
Eskidi çizmeler, çektik terlikleri,
Gelince yaz, giyindik gömlekleri,
Yağdı yağmur, kesti nefesleri.
Göründü sonbahar, soldu yapraklar,
Nereden aldın soğuk suyunu?
Herkes bilmez senin huyunu,
Anan kazdı derin kuyunu,
Al götür beni İnci Dere.
Kurul Kaya’dan gelir suyun,
Savur kozalağı olsun orman,
Her canlı faydalansın ondan,
Bebeğe beşik yapılsın bundan,
Ağaç ister korumayı senden.
Biçilir, yapılır evlere tavan,
Sıkılıyorum canım burnumda,
Biri sağımda diğeri solumda,
Fısıldıyorlar susamış,
İğne batmış serum kolumda.
Gelir sorar hekim beyler,
Güzelliğin var derdin ne?
Evlisin çocukların kocan var,
Ocak yanar aşın var,
Kafan nerde zorun ne?
Yaratmış yaradan ziynetinle,
Yaylasında yayılır ak koyunları,
Kırlarında meleşir körpe kuzuları,
Karagöl’de sulanır yayla sürüleri,
Yürük olur binek atları.
Çimende oynar küçük çocukları,
Süzülürken gökten çırpınan kanadı,
Alırken büyük Ata’dan soyadı,
Ederken yemini yüceltmeye vatanı,
Uyandırır ayakta uykuda yatanı.
Döner dünyanın dönmeyen çarkı,
Güzeldir köyümün kır çiçekleri,
Demet yapar küçük çocukları,
Her mevsim taşar çimenleri,
Yaz yağmuru döker içitleri.
Kışın ormanda olur menekşe,
Çalışmak kuraldır yaz boyu,
Karda kırılsın mikrop soyu,
Temizlenir baharda, pınarın suyu,
Arılar, peteğinde rahat uyu.
Al kendine örnek karıncayı,
Sen vatan için doğdun,
Düşmanı pençe ile boğdun,
Hainleri inlerinden kovdun,
Milletin sağ olsun Mehmedim
Çanakkale’de dedeler tarih yazdı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!