Sen onlara aldırma,
Hak yoldan ayrılma,
Tenekecidir onlar,
Altını sarraf anlar.
Şu elimizdekiler altın ve elmastır,
Kullandığımız tek para ihlastır.
Ameldir ilme zabit,
Rabbim eyledi âbid,
Yeryüzü bize mescit,
Her zerrem oldu sacid.
Ey Yûnus!
Kıldın diye iki rekât namaz,
Zannetme azap sana hiç uğramaz,
Dilin gıybet ve yalan ile olmuş ise yaramaz,
Neye yarar kıldığın o namaz?
Hasenatım defterde,
Seyyiatım defterde;
Mizan kurulmuş artık,
Ameller tartılıyor.
Kızgın ateş çıldırmış,
Ya Rab!
Yüce ismin, ulu rızan hürmetine,
Esmâ-yı hüsnânın ve sıfat-ı kudsiyenin hürmetine,
Gökleri direksiz yükseltenin hürmetine,
Koca dağları, arza direkler kılanın hürmetine,
Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katanın hürmetine,
Ey sen âmir!
Edemezsin kırdığın bir gönlü tamir,
İyisi mi seç sen kendine güzel bir zamir.
Aşk dediğim Hakk’tan bir anahtar,
Gönül kapısını hakkıyla o aralar.
Anılar geçtikçe gözler önünden,
Kalp bulutlanır, yağmur iner hemen.
Duygulanmamak elde mi?
Yanar elbette canınız.
Nereden bakarsanız bakın,
O sizin anınız.
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.