Ölü bir denizin dalgalara açlığından bahsettiler mi sana! Üzerinde yüzdürmeye tahammül edemediği gemilerin iç çekişlerinde ki vebali dibine gömüp, hiçbir manzaraya konukluk etmek istemeyecek bir su yığınının isyanını anlattılar mı! Ne bir mendil sallaması uğurlayanlar adına, ne de bir olta sesi kıyıya çarpan balıkların gürültüsünde, o deniz ki hiçbir intiharı gizemli kılmadı insan gözünde... Asla soğuk bir ceset yaşatmak istememişti derinliklerinde! Günahsız bir annenin gözyaşlarını taşıyacak kadar vefasız... ve vurdumduymaz bir babanın beddualarını çekecek kadar da güçlü değildi, kendi bencilliğinde yaşayan bu umman...
Onca davetsizliğine tüm hikayeler hayretle bakıyordu... Bekleyen mutlu sonların, acı yakarışların, devrik düşüncelerin ve yakılmış hayallerin umutla bağlanacağı çareci görkem olarak adlandırılıyordu bu fırtınasız deniz... fakat bilmiyorlardı sağır sessizliğinde yaşattığı tüm anılarını sahipsiz bırakarak bir bilinmezin adı olmuştu... Artık çok geçti! Yapılacak tüm vefaların üzerini merhametsizlikle örtmüştü... Yıkımla, özlemle, susmalarla, dipsiz bir suret çizerken kendine, ölümü güzelleştiriyordu farkında olmadan kendi ölümsüzlüğünde...
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
Yıkımla, özlemle, susmalarla, dipsiz bir suret çizerken kendine, ölümü güzelleştiriyordu farkında olmadan kendi ölümsüzlüğünde
mükemmel çalışma..
yürekten ve derinden duyguların yansıması...
selam ve saygılar....
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta