Huzurda anlattı, müsaade dedi, acelesi vardı
Şimşekler çakıyor, sular yükseliyor, zamanı dardı
Kavuşup sevinçli haberi vermek için tez davrandı
Müsaade et Allah’ım son kez göreyim dedi yalvardı.
Çoban anası, haberi oğlunun kavalından aldı
Ağa son kararını vermiş
Kızı başkasına sözlemiş
Düşüncelerini közlemiş
O yaşananları özlemiş
Geçmişte O da yaşamış
Çobanın aşkı doğumla başlar
Geçmişi aklında, gözde yaşlar
Anne evladını gördükçe yanar
Sanki, Kızılırmak memba o pınar
Aklı geçmişte verilmiş bir sözde
Ağa Kızılırmak kenarına oturmuş
Düşünmüş hayalleri ile buluşmuş
Senelerdir aklından hiç çıkmamış
O günün ıstırabı ile çok boğuşmuş
Başından geçenleri, dersi olmuş
Ağanın koyunları Kızılırmak'ı geçti
O gün yaşananlar kavaldan geçti
Bu sevdadan bir ömür mü? geçti.
Ağa dediğin oldu. Koyunların geçti.
Ağa kızı sevdasını kalbine gömdü
Ağa kızı erenler huzurunda! anlatır
Onu bekleyenleri, meraktan çatlatır
Çoban kavalıyla Kızılırmak’ı anlatır
Huzurda derdini erenlere bir bir anlatır
Huzura ağa çağrılır. Anlatmaya başlar
Bugün içim kıpır kıpırdı.
Sabah işe başladım neşe lakırdı.
Biri geldi haydi gidelim takıldı.
Nereye? Kan vermeye...
İğneden korkmama rağmen,
Onlar zerrelerine kadar seni biliyor.
Ne diyeceğini önceden talim ediyor.
Başının dikliğini eğemeyeceğini biliyor.
Bir iman ki! kalbe girerse
Kimse önünde durmaz, bilse
Vatan Bayrak Din hep birse
Durduramaz dünyalıklar birse
Şahadeti Cennetin başköşesi
Biz hiç bir zaman ifrat ve tefriti seçmedik
Şahısları nurun önüne hiç geçirmedik
Şahsı maneviye tabi olduk gevşemedik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!