Toprakta imzalar atımın nalı
Ekinde başaklar o güne hasret
Düğümler pırlanta, çirkef aynalı
Toprağa gark olmuş bir büyük millet
Ekinde başaklar o güne hasret
cemreler yola koyulmuşlar
sanıyorlar ki bu kışın da sonu bahardır
halbuki bu yerde
siyahın kutsallığına iliştirilen
daha ne karanlık ayinler vardır
Adın kızıl olsa, yüreğin kızıl
Saçın, dilin, göz bebeğin kızıl
Kızıl olsa her şeyin; kalbin, benliğin
Baştan ayağa siyah olsa giydiğin
Ben seni yeşil diye sevdim
Sadece yeşil
Ağlama göz bebeğim
Sen ağlarsan ziyan olacak göz bebeğim
Başka neyime vurulmuştun ki sen benim
Şahin Kabakuş
2008
Gönlümün yağmur ormanlarında
Bir damla suyun adı haramdı
Bir ayağım toprakta çürüdü
Diğeri güneşte yandı
Kökle güneş arasında bir yerde
Yangın yerinde yağmur
Toprağın kutsal çatlağında kandır
Ve oğul odur ki
Doğularda bey, batılarda küheylandır
Baba denen yücelikse
Oğlunun fethine sergen olmuş bir cihandır
Biliyor musun?
O gün bu gün
Gözyaşını
Halâ saklıyorum!
Ve şimdi
Her gece yıldızlar kayıyor
Dilekler tutuluyor kendince
Göğsünün üstüne değil de
Denizlere düştüğüme göre
En zamansız kayan benmişim meğer
Şimdi bekliyorum ki bir dalga gelip
fersahlığın gittikçe büyüyor, azize
kafesimdeki boşluk, kuşların kalbini sızlatıyor
güvercinlerini beklediğim pervazlarıma
saba makamında çığlıklar konuyor
utancımı meydanlarda yaktığımdan beri
yıldızların tacizine uğruyorum
bu gün bütün iklimlerimde yağmur var
gözlerime sen damlıyorsun
beton bile demiri yüreğine sokuyor da
ben gözlerimi kapatınca kalbim acıyor
bu yüzden uykusuzum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!