Ağır ağır sela verir hocalar
Hüzünler içinde geliyor ölüm
Ne kadar duygusuz mezarcılar var
Yeni mekan için deliyor ölüm
Yıkılmaz sanılan vücut yoruldu
Korkuyorum, utanıyorum
Huzuruna böyle gelmek istemezdim
Ölüm beni ne hallere koymuş
Yaşarken bilemezdim.
Elbiseleri alırsın üstümden
Her gün biraz daha beliriyor
Hayatın sıkıntısı
Her zaman ki gibi yavaş yavaş
Ölümü soluyorum korkarak
Saatlere bakarak
Akrep ile yelkovan moralimi bozarak
Her sabah manşetleri felaket atan gazeteciler
Kahvaltımı zehir eden haber spikeri
Trafiğin çekilmez çilesi, kazaları sürekli
Kavgaları küfürleri cinayetleri bu ülkenin
Gayrı meşru ilişkiler, alabildiğine şımarıklık
Yoksullara tepeden bakan ucuz zihniyetler
Hayatı bitimsiz sanarak öldü
Görüşler ve sesler boşu boşuna
Dünyanın zevkine kanarak öldü
Umutlar hevesler boşu boşuna.
Veda edeceği kollar kalmadı
Dertlerle örülü gördük dünyayı
Gülmedi yüzümüz gülmedi gitti
Çetin geçer ömrün günleri ayı
Gelmedi yazımız gelmedi gitti
Perdeleri çekik örtük gönlümün
Perdenin ardından bakıp üzülme,
Sokaklardan geçip kaybolmuş çağın.
Teselli eder mi acı bir gülme?
Dostların kalmadı konuşacağın.
Nerede o güzel çocuk günlerin?
Bir anda karşımda gördüm seni ben
Yüzüne gözüne hayran kalmışım
Aşkın ateşine verdin beni sen
İzine közüne hayran kalmışım.
Mutsuzluk yalnızlık nedir anlarım
Güç yetmez ki gerçeğe bir ölü olacağız
Elbiseler dolaba anılar kalkar rafa
Bu güzelim yerlerden bir gün kaybolacağız
Endişe korku özlem çığlık dolar etrafa
Doğan güneşler batar siyah giyer umutlar
Seninle tanımışım bağlandım aşka kâlben
Melek misin huri mi cennete attın beni
Ne kadar mutsuzmuşum yokluğunda bir bilsen
Ne kadar beklemişim hayatıma gelmeni
Yalnız seni sevmişim güzel yaratık seni.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!