Ben, hâla bildiğin gibi her akşam penceremden göğü selamlar, bakar bakar düşünürüm.
Şimdilerde de kuşları dert ettim kendime.
Nereye sığınırlar bu çat ayazda? Hiç mi üşümezler göçlerinde?
Göç demişken Firuze; sahi, sen çok üşürdün. Neredeyse dört mevsim hep üşürdün. Göçtüğün yere de vardı mı kış?
Sahi, sana oralarda kim bakar, kim ısıtır seni Firuze?
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;