Sahaflarda Bin Azap 2 Şiiri - Oğuz Kılıç

‘’Ey kanırtan tırpanlardan boşaltılan sapkınlık!
Çürük etler mezarlığına artık gömülmelisin! ’’

sahaflarda…balkıyan kubbelerin heybetli sayfasında;
hayvanatla haşarata gerilmiş çarmıhlarda,
şakrak vesveselerin zuhretmesiydim
ciltlenmiş küfürlerin iblis ablukasında..
irinçiçeklerini efkarın omurgasından kusup
kafatası mezarlığını zulmetlere rapteden
stigmata sancıların deccalliyet ağıtında
omurgadan damarlara gergin yıldırım gibi
elektrikkıvılcımlar sıçratarak geçerdim,
şimşekler patlatan yıldırımsı infilakta
gövdeyle gövdesizliğin mihrabı arasında;
sapkınlığın gövdelendiği semptomlarla geçerdim.
Sonra; Kiramen Katibin'in mührü taksiratımla,
Nakşolurken mürekkepsiz rütbesine kibrimin
Gümbürderdi taksiratım zabıtlığında vebalin
Şahdamar mağarasıyla, yarasa çığlıkları;
çiftleşirdi bataklığında nefsi emmarelerin
ve travmatik anılar şizofrenik belleğimi
kırbaçlardı yabani hayvanlarla ağlardım..
soykırımla cinayetin mihrabı arasında
depresyona nikahlanmış intihar gibi kalırdım!
zakkumağaçları cehennem çukurunda
sürgün verirdi kellesini kudurgan şeytanların
Oysa ki kapılmadım cezbesine yılan kasemlerinin
şerik de çıkmadım ki haşa! o kutsanmış cüzlerde isyanına iblisin! .
.
kasemlerden boşanan engerek öğütleri
ayartmadı yüreğin nefsi emmaresini
müşrik gazaplarından vesveseler sıçrarken
karabasandı orda kırbaçlanan zulmetim
zehirli alkolün anason aksanıyla
kudurmuş semptomlardan aktı lanetli şiir
raptoldu kafatasıma böcek çürümeleri;
ve mescidlerin mihrabından şehadetsiz geçerken;
ayartıcı hayvanlığı katranlı küfürlerin...
Ben İltihapla kurtlandım cenderesinde kinin..
korkunç batakhanede sapıtmış kavimlerle
Helakın o harlı ateşgahında birden;
Tırpanlarla inerdi damarıma intikam;
Sayhalarla kopardı dalgakıran şakkımda
Katlimin müsebbibi yıldırımlı bin tufan..

kılıçartığı serçeler kılıçtan boşanırken
vandallıklar taşardı tunçlaşan zırhlarımdan
sapıtmış kavimlere zerkolan tufanlarda
kusarak kafatasımdan şerli engerekleri
boğulurdum darağcında girdaplı küfürlerin
şavkıyan barbarlıklar surları yağmalarken
korsan kadırgaların, kalyonların tahtası;
balyozlarla parçalanmış kaburga kemiğimdendi
cinayetle mezbahalar arasına gerilmiş,
çiviçiçekleri kusan golgothalı çarmıhsa;
damarımı doğrayan müntehir jilettendi!
postmodern katliamın balkıyan pençeleri
sırtlanların ilmiğinden puhu çığlıklarını
nasıl manifestolarla geçirirdi bilmezsin!
ortadoğu mezarlığının zulüm payitahtında
cinnet repertuarındaki korkunç cinayetlerin
kaburgamı çatlatan şizofrenik vebali;
sırtlanları doğurtan hayvani kinimdedir!
Yani iblis ablukasında, ambargolar altında
soykırım pençesinde katledilen makberim
şanlı mekansızlıktı darağaçlarında bil!

sonra azaplarla yoğrulup fitnefücur kabusda
cinnet karnavalının çürük matinesine
böceklerin kasvetli dövmesiyle geçerdim
engereğin şizoide zerkettiği zehirle
karabasan esvabını giydim şizofreninin
alnımda mühürlenmiş tarantula dövmesi
ruhumda damgalanmış engereğin zehri ile
çıktım tarikatlıdervişlerin zikrinden
örümceğin ördüğü ağın cenderesinde
parçalandım şizoidce intihar replikleriyle
kanlı döllerimi rahimlerden kusarken
kordonuyla boğulan serseri cenin gibi
kaldım dehlizinde o korkunç rahimlerin
tam mescidlerin mihrabında muştulanacakken ben
iğrençlik esvabını depresyonlu küfürle
fitnefücur gövdeye giyindirdim bilinsin!

ben alkolün bataklığından çıkıp
mezarlıkta putların gömülmesiyim…