Sağmısın selamette misin Şiiri - İlyas K ...

İlyas Kaplan
1417

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Sağmısın selamette misin

Bu sabah karanfilleri suya koyarken,
bir an olup gözlerim daldı.
Çiçekler elimde.
Ruhumdaki hüzün senden müteşekkil.
Hava fazlasıyla kasvetli.
Velakin sen yoksun.
Etraf fırtınadan vınlıyor
Can çekişir gibi inim inim inliyor
Çatlayacak,
parça parça olacak neredeyse,

Hiç kuşku yok.
Hava çok soğuk
Tir tir titriyorum ayazdan.
Buz tutmuş camlar.
Pencerede sabahın donuk ilk ışıkları
Kara kedim mışıl mışıl uyuyor
Hemen ayak dibimde

Şimdi,
sana dair mısralar diziyorum.
Nice teferruatı yazıyorum maziden.
Sahifeleri bembeyaz açık duran deftere.
Belleğin raflarında kalmış,
zahiren bahtiyar olamadığım,
hiç saadet yüzü göremediğim günlerden.
Gözyaşları içinde.
Adresiz nice cevapsız mektuplar serüvenine ekleyerek

İki ırmak misali,
birbirine doğru akmış milyonlarca ihtimal arasından
ayrı ayrı akıp gidiyoruz ,
meçhul mecralara doğru.
nereden gelip nereye gittiğini bilmeden.
Senle ,ben.

Sağ mısın selamette misin ?
nasılsın iyi misin ?
Bana kendini anlat
Ağır ağır anlat.
İlk kez duyuyormuş gibi
hatıralar kadar bulanık.
Düşler kadar eski.
Gülüşlerindeki kadar solgun.

Yitirdiğin şeylerden bahset
Gecelerine suç ortağı yaptığın cümlelerden
ayaz kesilmiş yalnızlıkların ,
deruni kalabalıklarından.
köhnemiş iklimlerine konan acemi kuşlardan.
Çıkmaz sokaklarda son bulan
yolculuklardan söz et.

Avuçlarımdan kayıyor,
ruhuma yeniden üfleniyor taze bir nefes.
Aramızda sanki
adı konmamış bir şeyler var,
dünden kalma.

Bazen sessiz ,
bazen farkına bile varmadan,
ciğerlerime sinmiş kokun.
Seni taşımak zor.
Gizli saklı,
bile bile,
bir o kadar içeri,
sürüp giden bir aşk bu.
Hiç ulaşılmayacak kadar öte.
Gerçekleşmemiş hayallerin,
uçup giden yılların ilk aşk maceraları…

O günleri yeniden yaşıyor gibi
bütün hayatımı allak bullak eden o saatleri.
Şu anda bile kaygısı kemiriyor içimi
Gözlerimde parıldıyor ıslak bir yansıma.
Öfkem son had safhasında
İnce bir buhar tütüyor soluğumdan.
Dallar sallanıyor.
Sararmış yapraklar dökülüyor.
Kiraz ağacından

Dilim tutuk…
Derunumda bin hikayelik hüzün.
Güneşin üzerine siyah bir tül gerilmiş.
Hızla koşup gidiyor düşünceler.
Kaygılar, heyecanlar gözümün önünde

Sabahın bu erken saatinde.
Göğsüm kıpır kıpır.
Dörtnala bir özlem,
dolu dizgin bir kalp ağrısı .

Küsmek gibi bir şey.
Bir çeşit gölge düşü
Bir çeşit olmayan hayat.
Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak
ve ortasını bulamamak gibi ,
bir sorunum da var benim.
Bilirsin

Epeycedir uzaktayım
Sadece iki valizim oldu.
Bir yığın insan tanıdım.
Herkes nasıl oluyorsa kafasının içinde dolaşan
kırk tilkinin kuyruklarını ,
birbirine değdirmemeyi başarıyor..
Bende bir kısa devre durumu var,
organizasyon bozukluğu.
yani

Hay Allah,
Bütün bu karışıklığın üstesinden gelmek için,
şiir yazıyorum hep.
Benim gibi sağı solu belli olmayan biri için,
bir şiir iyi bir yol arkadaşı.
Yerin yedi kat dibine de gitsen,
göğün yedi kat üstüne de çıksan seninle gelir.
Şiir mucize bir şey,
İmkansızlığı mümkün kılıyor
Çaresizliğe ,çare buluyor.

Bunu hissediyorum hep
Eninde sonunda
ben hep sende kendimi buluyorum.
Hani umutsuzum desem yalan olur.
Hani ya aşkı
ya silahı seçmek zorunda kalsam
Aşkı seçer
Seninle vurulurum .
İşte ben şiirlerimde
Seni yazıyorum hep.

*redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 19.12.2022 16:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!