Nasıl kurtulurduk bunca beladan?
İltican olmazsa, güzel Allah'ım.
Hangi güç alırdı, bizi dünyadan?
''Öl''emrin olmazsa, güzel Allah'ım.
Ellerim üşür gecenin koynunda
Yorgun bakışlarda tutma aczini
Iztırabın yeter, ver ellerini
Haydi kalk, sil menekşe gözlerini
Bu sevda, güçlü yüreklerden doğar.
Zaaflar düşüyor boş arzulara
Seher serinliği bekler yapraklar
Yağmura hasret topraklar misali.
Ruzgarlarla taranırken başaklar
Zülüfler gerdana düşer misali.
Eski bir şarkıdır dudaklarımda
Ruhum ıslansın nisan yağmurunda
Yüreğim kanasın aşk hamurunda
Ayağım çakılsın her çamurunda
Bir gülüşün yeter gönlümün gülü.
Farketmez dertle örülse bedenim
Her kitabın mutlak vardır yazarı
Her binanın elbet vardır ustası
Zerreden küreye hayranlık veren
Onca eserin olmaz mı ustası?
Bir bak aynı yerden doğan güneşe!
Bekir, sen anlamazsın
Evlilikten, delilikten
Evlilik toz pembe hayaller içinde
Bazen gül bahçesine dönüşür
Erişilmeyen
Bazen korkunç bir ejderha olur
Özleri toprak
Cinsleri yirmi iki ayar
Gönülleri
Ağaçtaki en güzel yaprak
Sıkıntı hissedince
Yıldız gibi kayar
Akarı yok kokarı yok
Çıkar işine girmişiz
Hava iyi, mideler tok
Dünyayı mekan bilmişiz.
Sözler yerine varmamış
Artık yaşadığımız dünya
Yuvarlaklığını kaybetti
Şimdi genelde dörtgen
Ya da dikdörtgen
Cebimizden tutun da
Evimizin tüm odalarına
Medya kuruluşlarına
Çok büyük iş düşüyor bu arada
İnsanca yaşamak denizde veya karada
Sadece insanca yaşamak
Hüzünlü ağaç gölgesinde
İğdeler açarken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!