ıslak baldırında ki, ince çığlığın üşümesin diye,
örttüm dudaklarımı çaresiz çıplaklığına,
gömleğini çıkart, eteğini, çoraplarınıda,
gözlerini çıkart sonra, saçlarını, dudaklarınıda,
geriye neyin kaldıysa onlarıda çıkart,
bedenini de soyunup uzan yanıma,
kendi gözlerini, kendi elleriyle bağlayan, bir papatya gibisin,
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem