Merhaba,
ve belki de hoşça kal.
Bu mektubu eline almışsan, demek ki ilkini rüzgâr sana ulaştırmış. Ne tuhaf… İnsan bir gün bir not bırakır da gerçekten birinin okuyacağını hayal eder mi? Ben etmemiştim. Ya da etmişimdir, ama itiraf etmek istememişimdir. Kendi kendine konuşan birinin, duyulmak gibi bir derdi olur mu? Olurmuş demek.
Şimdi burada, yeniden aynı sayfaların içindeyim. O ilk mektuptan sonra kalemi bıraktım sanmıştım. Ama bazı kelimeler var… Onlar, içinden çıkmadıkça susmuyor insan. Suskunluk sadece konuşmamak değilmiş; bazen yazmadığında da içinden susmazmış kelimeler.
O yüzden buradayım.
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,
Devamını Oku
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta