Rüzgar Misafir Eder İkimizi

Çağırsam seni gün batmadan evvel
Davetime gelir misin?
Otursak seninle şöyle engin maviye karşı,
Sandalyeleri ben getiririm inerken kıyıya
Açarım kumsala.
Yaktığımız semaverin kıvılcımlarını izleriz gökyüzünde,
Eşlik eder akşama ateş böcekleri.
Nefesimizi tutarak heyecanla...
Çıtır çıtır sesini duyarız kulaklarımızda ninni gibi
Şaşkın şaşkın bakarız deryaya sanki ilk kez görmüş gibi.
Lütfen fincanımı porselen seç olur mu,
Ben çayı ağır ağır içmeyi severim soğusa bile,
Çiçekli olsun rica ederim,papatya desenli,
tabağı sim şeritli.
Atıştırmalık sandviç hazırlarım üç,beş tane,
Yanında çikolatalı keklerle
Tıka basa doldururum sepetin içini,
Örterim üstüne pembe kareli sofra bezi,
Bana göre pembe zaten sevginin dili...
Sahilin ışıkları yandığında üzerimize
Açarız radyoda eski,demli uzun hava
türküleri.
Tabi olmazsa olmaz kitap da olsun yanında,
Kütüphanemden seçerim en sevdiğinden,
Okuruz yıldızların ve dolunayın altında sessizce,
Rüzgar misafir eder ikimizi.
Hiç konuşmasak da olur canım bakışsak ara sıra kâfi,
Bir parağraf okur gülümseriz gönlümüzce...
Belki de seçeriz eski zamandan güzel bir aşk şiiri..