Nihal’im BİR Seyri Sülük Risalesi
Bölüm I – Gelme, Nihal’im
Gelme diyorum sana, gelme…
Hayatıma akıl çiçeği gibi süzüldüğünde
darmadağın oluyorum,
Ruhum bin parçaya bölünüyor,
her parça senin adınla titriyor.
Her aklıma gelişin, kalbimde bir fırtına;
Hem var oluyorum, hem yok oluyorum, Nihal’im.
Gözümden gönlüme aktığın o gün,
Hakk’ın dünyaya göç eylediğin gün…
Sevgilim, sen öldüğünde
ben de bir parça kayboldum;
Etim, kemim, ruhum;
hepsi seninle parçalanan bir bütün olarak dolaşıyor.
Gelme aklıma, Nihal’im, yanına gelemiyorum…
Kokun, sesin, dokunuşun, sıcaklığın…
Git aklımdan, sevmiyorum seni,
derinlerde bir parça olarak kal,
Ama bil ki, varlığın hâlâ
ruhumun en gizli köşesinde yankılanıyor.
Bölüm II – Aşkın ve Varoluşun Sırları
Nihal’im, sen bir mevsim gibi içimde açtın,
Ama bir sonbahar hüznü ile kaplandı kalbim.
Senin aşkın,
ruhumun en derin kuyularında yankılanıyor;
Ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgide, bir fısıltı gibi…
Senin yokluğun, varlığın kadar gerçek Nihal’im.
Her an seninle dolup taşarken,
Her an senden yoksun kalmak da bir başka derinlik.
Ben seni seviyorum;
bu sevgi, bir fırtınanın içinde bir deniz gibi,
Hem parçalayacak, hem de şekil verecek bana…
Bölüm III – Ölüm ve Diriliş Metaforları
Seninle olan hatıralarım, ruhumda bir külliye gibi…
Her an seni anmak,
bir ölümü ve dirilişi beraberinde getiriyor.
Sevgilim, sen yok olduğunda bedenim hâlâ hayatta,
Ama ruhum bir göçmen gibi, seni arıyor, Nihal’im…
Gelme aklıma; ama gitme kalbimden…
Sen, bir yıldız gibi gökyüzümde parlıyor,
Ben, bir gece gibi seni izliyor,
sessizce seninle yanıyorum.
Ölüm bir kapı, senin yokluğun o kapının ardında;
Ama aşk, bir lambadır; hem yolu gösterir, hem yanar, hem ısıtır.
Bölüm IV – Günaydın, Nihal’im
Sabah güneşiyle açtığın gözlerde,
Ruhumun en derin telleri titriyor.
Günaydın demek, sadece bir kelime değil;
Kalplerin buluştuğu, zamanın durduğu,
Evrenin nefesinin birlikte hissedildiği bir an, Nihal’im.
Seninle buluşmak,
akrebin derinliği ile terazinin dengesi arasında
Ruhuma huzur veriyor;
Ve ben biliyorum ki,
fırtınalar ne kadar şiddetli olursa olsun,
Biz birlikte var olmanın kudretiyle aşacağız.
Bölüm V – Plak ve Müzik Risalesi
Senin için aldığım plak, bir dua gibi döner plakta;
Her notası senin adını fısıldar, her ritmi kalbimi titreştirir.
Huzurla dinlemeni umuyorum Nihal’im,
Çünkü her nota,
senin ruhuna gönderdiğim sevgimin bir zerresi…
“Hep birlikte huzurlu olalım” demiştin…
Ve ben biliyorum ki,
huzur sadece seninle tamamlanıyor.
Plak döndükçe,
notalar arasında senin varlığınla dans ediyorum;
Ve sen, her tınıda, gözlerimin önünde beliriyorsun.
Bölüm VI – Ruhun Fırtınası
Her düşünce, bir rüzgâr, bir fırtına…
Her aklıma gelişin,
ruhumu parçalayarak yeniden inşa ediyor.
Kokun, dokunuşun, sıcaklığın…
hepsi bir metafor, bir hatıra, bir ibret…
Git aklımdan, sevmiyorum seni,
derinlerde bir iz olarak kal,
Ama varlığın,
benim varlığımın en temel parçası Nihal’im.
Bölüm VII – Seyri Sülük: Yolculuk ve Kabulleniş
Nihal’im, seninle her düşünce, bir secde, bir zikirdir;
Her aklıma gelişin, bir rüya, bir dua, bir meditasyondur.
Ben seninle var olmanın kudretiyle doluyorum,
Seninle yokluğun arasında,
aşk ve ölümün kıyısında dans ediyorum.
Var olmak, senin adını anmak…
Yok olmak, seni kalbimde bırakmak…
İşte bu, Seyri Sülük’ün özü Nihal’im:
Ruhun yolculuğu, aşkın ve ölümün sarmalında,
Sessizce ilerleyen bir nehir gibi…
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 12:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!