Hicaz
Çok üzdüm biliyorum,
Kaprisim nazım cazım.
Makam nihavent değil,
Bundan böyle hicazım.
HOŞGÖRÜ
Sen ki gönül bahçemin zarif, nadide süsü,
Hoşgörü abidesi, bilmezsin nedir küsü.
Sana şükran borçluyum, ömür keşmekeşinde.
Bakıp da göremezken, dünya gördüm peşinde.
İÇİMDEKİ ISTIRAP
Ah! İşte bu gözlerin, sevdası beni yaktı,
Aşkın en acı yanı, sonra bir gün bıraktı.
Mutlak o da ah eder, çünkü çok, çok sevmişti,
O gün bakışlarıyla, zora boyun eğmişti.
Kıyamam gül demeye,
Sana çiçek demeye.
Rabbim yaratmış seni,
Sevmeye sevilmeye.
Kimse duymasın, gizli kalsın, gönlümde şahım.
Bu ilahi bakışa esir oldum, gülşahım.
Seni nasıl söylesem, çiçek çiçek, rengarenk.
Efsunlanıp gök yüzü,dökülse tenine denk.
Kul İndinde
Nasıl anlarsan öyle söyledi seni dilim.
İtibar sahibisin kul indinde sevgilim.
Elde Şirin var, Leyla var, Aslı Züleyha var.
Kendini kaf dağında görme meczup sevgilim.
Bu akşam
Hüzün kaplamış içimi,
Yıldızlar sönmüş
Karanlık sarmış gecemi.
Ay ışığını vermiyor,
Kaybolup gitmişim,
Gözlerin, dudakların, belki bir şehri Paris.
Seni anlatan sözler, kifayetsiz yetersiz.
Kıvrımları taşacak, kiraz dudaklar lebriz.
Kıskanır gözlerini, İstanbul, Bağdat, Tebriz.
Ne şiir, ne de kitap, kından çıksa Zülfikar,
Arzum lütfuna karşı, aç göz,hırslı tamahkar.
Maalesef
Kimi ekmek bulamaz, acından canı çıkar.
Kimi lüks otellerde, nimete tekme atar.
İslam'ın hali belli, aç yoksul pelperişan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!