Hayır gönül ile gönül,
Gel şuraya bir fidan dik,
Öldükten sonra da anıl,
Gel şuraya bir fidan dik.
Yazın başın gölgelene,
Saatler gün bana günlerim sene,
Geçmiyor zamanım hasretle sana,
Hicran pınarından ben kana kana,
Yudum yudum içtim gittin gideli.
Güldüğümü işitirsen inanma,
Kökünden kopardın kanatlarımı,
Niye böyle çekip gittin vefasız.
Dağlar kadar yüce umutlarımı,
Birer birer yıkıp gittin vefasız.
Hasretinle kaldım vatansız elsiz,
Nazlı yârim gözlerimde tütüyo,
Yabanı neyleyim eli neyleyim.
Benim tutuştuğum bana yetiyo,
Ateşi neyleyim külü neyleyim.
Felek bin bir derde buladı beni,
Güzelliği ruhundaki,
Sıcaklığı canındaki,
O sevgiyi kanındaki,
Gözlerinden okuyorum.
Duygu yüklü o demleri,
Şimdi uykulara düşman yaşıyor,
Kaç kızın düşüne giren gözlerim.
Bir seni gördümü dünyam şaşıyor,
Ellere bakar kör gören gözlerim...
18-Kasım-2013-Pazartesi
Mevlâ’m vermiş vereceği kadarın,
Sayarsın oynaya güle görmedik.
Ne çare ki bu da senin kaderin,
Nispet eder fakir kula görmedik.
Nerden aldın sen bu gücü takadı,
“Deli gönül” lafa söze gitmezsin,
Akıla baş eğdiğini görmedim.
Bin nasihat etsem birin tutmazsın,
Nasihate değdiğini görmedim.
Kısa günde kırk güzelle turlarsın,
Ya sevilen ya hak eden kuldanım.
Neden iki yakam bir olmaz benim?
Asi olmayım da ey Yaradanım.
Neden iki yakam bir olmaz benim?
Anamdan doğalı yoksul yaşarım,
Kenarda köşede aramam seni
Tarifsiz sevgimde hazımdasın sen.
Gelenden geçenden sormam seni,
İçimde ruhumda özümdesin sen.
Zenginin parası pulları gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!