Bugün seninle bilimin çözemediği şeyleri bulacağız.
Mesela:
Kırılan her şeyin sesi çıkar mı sanıyorsun?
Kalbimin kırıldığında bunun sessizce olduğunu bil isterim.
Sadece binaların mı yıkıldığını sanıyorsun?
Belki toz duman göremiyorsun ama dünyam da yıkılabilir (dünyamız)
Sokaklar kalabalık mı sanıyorsun?
Şehirler gürültülü mü sanıyorsun?
Dünya da 70 milyar insan mı var sanıyorsun?
Yanılıyorsun:
Senin olmadığın sokaklar ıssız,
Senin olmak şehirler terk edilmiş,
Ne kadar şanslı bir ay ki,
Boynunda senden bir yıldız taşıyor.
Ne kadar şanslı bir gökyüzü ki,
Ona bakıp güneşi hatırlatıyor.
Saçlarının ucu da
Ellerin de
O kadar şanslılar ki.
Ellerin çok şanslı,
Çünkü saçlarının ucunu tutup
Onları geriye atıyorsun
Sen sarhoş edersen eğer
Ben de alkolik olmak istiyorum.
Bunu yapamayacak olursan eğer
Bana aşkların kaç yudumluk
Onu söyle.
Ben tek yudumda da sarhoş olurum...
Seni çok bekledim.
Sırf sana son bir defa sarılmak için.
Sen gecikince buraya yüreğimi bıraktım.
Eğer beni bulamazsan,
Ona bir defa sarıl,
Ve geri getir…
Aslında her dalgada yanına gelmek istiyorum.
Bellki deniz çekilirse,
Güçsüzleşen kollarım bunu başrarır.
Bir tek sana sarılacak gücüm kaldı.
Onu da harcamak istemiyorum!
Sana bir defa sarıldım
Bütün ölçülerin, sıcaklığın
Tenime işledi.
Adeta, dudağımda kalan tadın gibiydi.
Bir zamanlar içinde dolaştığımız,
Yatağımızda uyuduğumuz,
Yatağımızda seviştiğimiz
Balkonunda çay içtiğimiz,
Banyosunda yıkandığımız,
Kapının önünde beni uğurladığın,
Senin yanında kalbim kelebek gibi kanat çırpıyordu.
Sen bana bir sarıldın, içimdeki kelebek dışarı çıktı.
Şimdi bir günlük ömrüm kaldı.
.
Oysa ki, ben seninle bir ömür yasamak istiyordum.
Bir günlük değil.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!