Nedeni yok seni sevmenin,
Acabası kayıp.
Sebebi yok seni sevmenin,
Belkisi yok düşlerin,
Olmazlar için ses etmek ayıp...
Beyazı karın
ve
kızılı gün batımının,
çoğaltır gülümsemesini...
...ayrılığın.
Biraz mavisi gökyüzünün
Sınırlar,
Ulaşılıp da dönülmek için değil,
Aşılası bir engeldir.
Var olmanın doğası,
Her geçilenden sonra
Yaşama,
Hani bizi vursalar şurada
Cesedimiz kalacak öyle dımdızlak
Biri rengini beğenmeyecek
Biri sanrılarını öne sürecek
Biri saçları uzun diyecek biri kısa
Yarın, bir gün alıp gideceğim hiç bir şeyimi,
Bütün diyarlardan
Kapı arkalarında fısıldaşan sessizlikleri
Her akşam kurulan yalnızlık masasını
Gerimde bırakıp ne varsa
Sahipleri sandıklarına bırakacağım
Yağmurlar bana müptela
Ben sana.
Özledim diyemiyorum
Sen anla.
Gökkuşağı yangın yeri
Ve bulutlar kıvılcım taşır
Aşklar açıyor gözlerinde,
Gülüşlerim ardı-sıra sana
Ve kokuna bulaşırken.
Dudakların sevgilim,
Her kıvrımında bir gece,
Hiç sevemedim kalabalıkları
Kalabalıklardan çıkan uğultuları
Uğultularda kaybolan bakışları
Kendini kalabalıklarda bulanları
Bulup, buluşturanları
Bir başlık atıp hayatına,
Suretler içinde nefes almak
Zaruriyet içinde kalıyor hep.
Hep gerisinde kalıp anının,
Acımtırak bir yağma ile
Bedene meyil verseydi gönül,
Ruh için figan etmezdi.
Arzu deyip yanıp tutuşsaydı,
Ölümde bile seni istemezdi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!