Bir şiir yazayım diyorum sana,
Uçsuz bucaksız ve sınırsız
Senden ibaret senden sebep
Ve duraklanılan tek yer senden ötesi.
Gözlerinde demlenip doğup sabahlara,
Bu gün bir şiir daha tükettim adına.
Bir şiir,
Bir ömür miktarında.
Bir silüet görüyorum
Gölgeden hallice
Kaçıyor güneşin ona dokunmasından
Yürürken sokaklarda
Bir binanın gölgesinden
Öbürüne atlıyor
Uluslar/arası bir suçtu seni sevmek,
Uluslar arasında sıkışmaktı,
Seni,
Sevmek.
Her sınır kapısında
Eşgalim asılı
Ben bir suyum
Bütün diyarlardan akıp gelmiş olan
Ve damlayan bir taşın üstüne aralıksız
Bir suyum içmesi yaşama münhasır.
Bir suyum şehirden şehire
Köyden köye göçebe yaşayan
...ve bir deniz kıyısı;
Adıma sinen adınla
Tarifi imkansız bir mutluluk yığısı,
Gözlerinin baharıyla...
Yalan bütün zamanlar
Beş kişilik sıraların kara tahtalarından
Ve kesilmez bir uğultunun ortaokulundan
Düştüm bu kötü yollara elimde sigarayla.
Düşeş nedir bilmeyen zarların yekine bel bağlarken,
Kazanılan kumarın kaybetmek olduğunu anladıkça
İmgeler içinde yüzüp
Bu denli kısırsa elimiz ayağımız
Ve övünüp durduğumuz beynimiz,
Bir yerlerde yanlış var demektir.
Bir yorgun kuşun öyküsüdür bu
Kanatları altından zümrütten
Sevdaları taştan topraktan
Kanatlarını besleyen rüzgarları
Kardan yağmurdan güneşten buluttan
Çizgisel boyutlardan öte seni sevmek, toprağa doymayan sınırlar gibi,
Yağmurlar gibi aç bir toprağa mevsimsiz düşen ve tutuksuz, aralıksız.
Dünyanın herhangi bir coğrafyasında kendinden fazlalaşarak durmadan,
Enlemlerden taşarak boylam iklimlerine de bulaşmak gibi, sabırsız.
Ekvator çocuklarının gözlerinde olup kutupları ısıtmaya yürürken zararsız,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!