Hamuru yağmurdan, rüzgardan, topraktan
Eş güdümsümüz, eşsiz zamandan
Geçmişten, en geçmişten, geçmemişten
Var oluş zaten geçmemişten, geçilmemişlikten
Kendinden, aşktan, sevdadan
Hangi rüzgar Biz'i sürüklüyor size?
Hangi meşgale biz'i uzak tutuyor bize...
Ben de severim elbet,
deli, dolu baharı
ve kayısı dallarında beyazları.
Ben de severim,
kırlangıçların umut dolu gagaları...
Ne kadar seversem seveyim,
Hani diyorum üşümese içim,
Bir intihar hızında düşsen geceme.
Hani yağsan diyorum ve ben çırılçıplak,
Islansam,
İşte o zaman her şey olacak yerli yerinde.
İnsan, dili ile damağı arasında sıkışanlarla vardır;
Küfürler hariç değil.
Bende görmek istediklerindi fallarda çoğalanlar,
Oysa ben, uzağım, çok uzağım.
O uzun yollar görünen ardı sıra,
Ne yana dönse dünya, sana çıkıyorlar...
Çekip gidersem bir gün,
Dayanamayıp yolluklarda yokluğuna;
Beni güzel hatırla...
Saçlarında nefesim,
Genzine sinmiş kokum ile
Beni an, hatır'la...
Hatırlansanmak
Gölgeme bir yüz düşüyor
Güzel mi bilmiyorum, üstelik çirkin değil
Anlatışa istinaden korkulu biraz
Anına nazaran biraz karmaşık
Biz hep hayatı tek düze akan bir nehir
Tek yöne giden bir yol gibi biliriz.
Oysa ömür durağan bir denizdir
Bütün nehirlerin, yolların buluştuğu...
Yolunu açıp denizimize akıtmaya çalıştığımız
Ne yalnız kalıyor insan
Ne de öteki yanıyla
Hep bir dökük ve kırık
Bu yüzdendir renklerin matlığı
Gecenin bitmeyişi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!