Her gün güneş doğarmış güne,
Sensiz bir dünya aydınlansa...
...neye yarar?
Ay gecikmez
Vakti gelince sıyrılırmış
Arasından yıldızların.
Art niyetlerine vakıf olurken hayatın,
İçinden çıkılmıyor zamanın.
En çok senin yokluğun sevgilim,
Cehennemini körüklüyor heranın...
Her dem bir ateş düşer geceme,
Ben ise hep sürgün senli başkentime.
İsyanlar tutuşur sabretmez hiç bir an,
İsyanlarda ben suskunca yitik kendime.
Dizeler dolarım ellerim titrer nefesimde,
Tanrının o benzersizliğinde yaratılmışlığını izliyorum her gece
Gülümsemenle boyalı dudakların gelincik edalı.
Gözlerinin bir yıldız kümesinde parlaklığını alıyorum gözlerime
Her gece nefesinin yaz sıcaklığındaki yangınını.
Saçlarından kopan güneşleri topluyorum genzimin derininde
Herkesleşmemek için tekleşir insan,
Tekleşmedikçe herkestir.
Yokluğunu belli edecek hiçbir şey yapmıyorum,
Her sabah sen yanımdaymışsın gibi
Dağları deviren güneşe uyanıyorum.
Bir günaydın ile,
Her zaman ki gibi kahvaltıdan önce...
...bir sigara yakıyorum
Ne olur ki ilk gün gibi
Su desem
Buz olur buhar olur bulut olur
Kimi zaman nefes olur
Soğuk olur ve sıcak
Vurur dağa yaprağa vadiye
Gitmek bazen,
bir şuursuzluk girdabında
ve bir boşluğun uçurumunda,
uçmak kanatsızca.
Durmak bir dem,
nereye,
Hani sevgilim bazen,
Bazen diyorum ya,
İşte anla sen,
Her zamankinden...
Hiç,
koca bir hiç
olan bu olmayışında.
Kocalıktan daha da hiç,
büyüklüğünden daha da hiç.
Olduğum kadar,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!