Sorulmaz mı sandın bu soruları
Görülmez mi sandın bu hesapları
Yok mu sandın Mahkeme-i Kübra’yı
Gün gelecek sen de hesap vereceksin.
Yıkılmaz mı sandın sen kaleleri
I
Ne Paşa Gönüllü ol, ne de insanların verdiği unvanın olsun Paşa,
Herkesin Paşa olması gerekmiyor, yeter ki sade bir hayat yaşa.
II
Hayatın sade olmalı, karışık işlerden durmalı uzak
Kızım, "Benim Küçük Öğretmenim" Keziban Nur'a ithaf olunur
Ne muhteşem mesleğin var
Keziban Nur'um, Öğretmenim
Hem çok kutsal, hem onurlu
Benim küçük öğretmenim.
Bedduaya asla amin demedim
Başkasına asla gönül koymadım
Herkesin kalbini kristal sayıp
Kırılır diyerek fiske vurmadım.
Dilerim hayatta sürünme sen
Aşk her yaşta olurmuş,
Aşk ferman dinlemezmiş!
“Hadi oradan kepaze” diyesim geliyor içimden.
Öyle olsaydı, aşk hiç olmazsa bir kere uğrardı bize de
Sırıl sıklam olmasa da şöyle bir ıslatıp geçerdi
Ahmak ıslatan yağmuru misali
Sen hiç çiçekte arı gördün mü bal toplayan
Sen hiç bal yapan arı gördün mü kovanda
Çiçekleri dolaşarak onları aşılayan arılar
Sen arıların dilinden anlar mısın?
Sen hiç tavuk gördün mü follukta?
Bu gece Ay tutuldu, Ay!
Asrın tutulması ay tutulması bu, kaçırmamalı hiç kimse
Bir üniversite öğrencisinin bana sorduğu gibi,
“Şimdi Ay Tutulması bu değil mi? ” demeyeceğim
Halbuki güpe gündüzdü, Güneş tutulmasıydı seyredilen
Tabii ki gece olacak Ay Tutulması,
Hayalleri minyatür olan
Büyük düşünemez asla
Sevgi mini mini ise,
Sevilemez kucak dolusu
Hayal etmek yaşamaktır
Erken davrandın, bir ilk akşamda geliverdin
Önce ağladın, sonra annene gülüverdin
Sessiz sedasız bir de baktık ki sen varsın
O güzel Allah’ım sana hayırlı uzun ömür versin.
Bir adın var ki adların en güzeli Mustafa,
Engin gönüllü, Sevecen tavırlı, Gönül gözüyle görebilen Bartın’lı Fatma Köroğlu’na ithaf olunur
Dün gece rüyamda gördüm de seni
Ne hoş davrandın bana, ya Fatma!
Elinde ördüğün o güzel yelek
Giydirdin sırtıma ne hoş, ya Fatma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!