Güzel olduğu için mi aşığım
Aşkım için mi güzel görüyorum
Yoksa bu aşkı ben mi bilmiyorum
Hücrelerime kadar seviyorum.
Yıllar geçse de içimdeki sızın
Bu İzmit,
Kargalardan çektiğini
Hiçbir şeyden çekmedi.
Öbek, öbek
Küme, küme kargalar…
Şehrin üstünden
Suya sabuna dokunma
Etliye sütlüye karışma
Pişmiş aşa soğan doğrama
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
Bana ne Suriye’den, Mısır’dan
Hasan dağın ortasında çeşmesi
Ne hoş olur soğuk suyun içmesi
Köyde olur bulgur bilavı yemesi
Kuş da ötmez olmuş köyümde.
Asfalt yoldan ayrılarak gidilir
Güzel yurdumda kırk bin tane köy olduğunu söylerlerdi benim çocukluğumda.Hala öylemi bilmem saymadım.İşte bu köylerimizin hepsi yeşillik içinde,ahşap evlerden kuruludur.Hoş son dönemlerde bazı köylerimizde beton evler yapılıyor ama bizim köylerimizin özelliği bahçe içinde altında ahır olan ahşap evlerdir.
Bu köylerimizin meşhurları vardır.Hepsi kendisine göre köyleri sömürür.Kimi duygusal yaklaşır, kimi dinsel, kimi korkutur, kimi sevdirir, ama köyümü sömürür. Kimdir bunlar; delisi, çobanı, sırtmacı, hocası, şıhı, ağası.
Benim köyümde de vardı böyle bir deli. Büyüklerimiz neden deli demişler bilmiyorum,sorardık anlatmazlardı nedense. Zaten bize büyüklerimiz hiçbir şey anlatmazlar:
Elimdeki katmeri yiyerek kapıya çıkınca anam seslendi:
-Oğlum hayvanları sula,
-Hee bana ne sen sula
Köyümüzde sünnet düğününde yapılan eğlence başka zaman yapılmazdı.Örf adet ve geleneklerimizden, dini görevlerimizden olan sünnetin anlamı büyüktü.Köyümüzde başka eğlenceler de yapılırdı.Yalnız sünnet düğününün özelliği vardı.Herkes kendisinin yeteneğini ortaya dökerdi.Harmandan kalkılır,bağlar bozulur,meyveler toplanır,hele hele kasabamızda kurulan panayırdan alışveriş yapılarak eksikler giderilir ve düğünler başlardı.
Babam, beni de panayıra götürdü bu sene.Annem azıklarımızı torbaya koydu,eşeğin heybesini taktı:
-Çocuğa dikkat et,kaybolmasın.
Çiçekler güzeldir
Hoş kokar
Çocuklar güzeldir
Çiçek kokar
Çiçek kokan çocuğa merhaba
Mozaktan bir mırık yaptım
Çıktım harman başına
Birde türkü tutturdum
“Aslansın Emne aba
Alcan bana Carak Ali’yi
Dön mırığım dön”
Bekle beklediğin yerde
Kar deme,
Yağmur deme,
Fırtına deme
Bekle geleceğim
Geleceğim ve seveceğim.




-
Eyüp Cüce
-
Eyüp Cüce
Tüm YorumlarKonuyu RECEP USLU hocamdan dinlediğim için,bıraktığı kederi de biliyorum.
Başınız sağolsun koca usta.
Mukadderat bu,karşı gelinecek,itiraz edilecek mercii yok ki,başvursak.
Şiiriniz zaten gereğini anlatmış.
Bir söz bilirim,sahibini bilmiyorum.
HİÇ KİMSE ÖLMEK İÇİN GENÇ DEĞİL ...
Çok güzeldi RECEP hocam.
Canlı canlı dinleyen birkaç şanslıdan biri olmaktan mutluyum.
Yüreğinize sağlık.