Yurdumun üstünde,kara bulutlar,
Neden niçin dolaşıyor sez gardaş.
Türkün bu yurdunun ferahı için,
Dönen oyunları bir bir çöz gardaş.
Uyan şu gafletten düşman üzülsün,
Mevsimden mevsime göçler olurken,
Baharı olmayan güz neye yarar.
İlk bahar yağmursuz toprak susuzsa,
Hasadı olmayan yaz neye yarar.
Görüntüsü güzel teller kırıksa,
Kahpe düşman bölmüş kırka,
Entrikalar kurmuş Türke,
Olmayınca candan arka,
Dokuz boylu hale düşmüş.
O zamanda düşman azmış,
Şair, ozan, kalem var da,
İz bırakan söz kaldı mı?
Şimdi sevda incik boncuk,
Candan yanan kız kaldı mı?
Kimi için her şey para,
Herkes hayatında çeşitli kere,
Ah vah ile yanar keşkelerine.
Telafisi olmaz ne yaparsan yap,
Zaman zaman döner keşkelerine.
Olur olmaz parçaları dikerek,
Ey şehitim; Müjdelendin makamın,
Hak katında evliyaya eş değer.
Anaların özlem dolu halinde,
Binbir fatihayla yüze yaş değer.
Sanılmasın gittin diye süzgünüz,
Yalan gördüm,hile gördüm,dert gördüm,
Dört mevsimi olan, bir tek yurt gördüm.
Haklı suskun; Haksızları sert gördüm,
Biz sustukça, yüzsüzlerde tarz gördüm.
Zalimden garibe şer üstüne şer,
Asırlardır bu millet uyumuş uyutulmuş,
Daha sonra bölünmüş parça parça yutulmuş,
Kör bir gurur uğruna ruhu bile satılmış,
Bu milletin fikrini kim neden bulandırır,
Bu gafletten bizleri kim nasıl uyandırır.
Size ne söylesem ne anlatsam ki,
Yüreğime sözüm geçmiyor artık.
Bahar mı kaldı ki hazana döndü,
Gönlümde bahçeler açmıyor artık.
Çileyle bir daha pişmemek için,
(Bosna savaşı sırasında yazılmıştır)
Mazlum,mezhep,siyonist demez kucak açarken,
Osmanlının atları üç kıtaya uçarken,
Adaleti Avrupa,afrikaya saçarken,
Türk tarihi içinde sizde bir hars aldınız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!