Bağladı yolumu bir acı hasret,
Gelmem mümkün değil nolur gel deme.
Yanağımdan akan göz yaşlarımla,
Gülmem mümkün değil nolur gül deme.
Emin ol ki gitmez oldu gücüme,
Diyorsun ki; sana öyle kızdım ki,
Yüreğine közler düşerse düşsün.
Özlemle hasretle bahar beklerken,
Yüreğine,güzler düşerse düşsün.
Sen sıranı savdın artık gelemem,
Bir yiğit tanıdım yiğitten öte,
Kılıcı yayları okları vardı.
Yalnız dolaşırdı cenk meydanında,
Saçında kaşında akları vardı.
Bakınca mimikler sertmiydi sertti,
Yüreğini her sunuşta,
Almak mı zor almamak mı.
Çile yolu gurbet elde,
Kalmak mı zor kalmamak mı.
Papatya kahve falını,
Ey pericik nerelere kayboldun,
Çokmu gizli gittin gören olmamış.
Fırsatlar bulunca hepmi terkettin,
Çokmu vefasızdın soran olmamış.
Gurbete gidecek son kez kollanır,
Gönül sana kızmak için bilendim,
Gücenip kırılıp darılmayasın,
Sana yüzbin defa tembihler ettim,
Görür görmez hemen sarılmayasın.
Diyorsun ki bu kez ele benzemez,
İkiyüz ellibin yiğit adına,
Çanakkale dağlarından düğün var.
Haydi şimdi hep beraber gidelim,
Yasinlerle,fatihayla öğün var.
Anadolu tapusuna bir sine,
Ayrılığın henüz ilk aylarında,
Yine hasret sardı deli gönlümü.
Bir ihtimal ile vatani görev,
Boydan boya yardı deli gönlümü.
Ben gurbet eldeyim o yar sılada,
Gurbeti gurbette aramak niye,
Gurbet içimizi yakan köz imiş.
Fark edermi sanki yıkıksa hane,
Gurbet yad el diye bilen biz imiş.
Çok güvenip dost bildiğin birinden,
Ey yalancı yalanların ardına,
Ne zamana kadar saklanacaksın.
Onu kandır bunu kandır sonunda,
Kendi yalanınla haklanacaksın.
Sevgiden panzehir seni bulduysa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!