çok ırak yollardan geldin huzura ey rebap-ı müşkül
ne derin izler varken sende, ne sisli hayallerle kaldın karanlıkta
neydi bu sükunet, neydi bu kimsesiz bekleyiş
yoksa sende yeniden dirilişin keyfini mi sürmek istedin
yoksa insanın ruhuna dokunan sesini emanetin,
adını Mehmet bildiğim ve kendine Refik seçtiğin üstadın ellerinde
kaya gibi dimdik durmak mıydı…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;