Orada anayurt daha da katıydı şimdi.
Saçılmış tuzdu altın,
kırmızı alevler saçan bir balık, ve o hiddetli
toprak parçası doğuyordu ezilmiş küçük
dakikasında onun, kanlı tırnakların getirdiği.
Şafakta soğuk bir badem ağacı gibiydi,
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,
Devamını Oku
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,


