Piribeyli Destanı Şiiri - Abdil Yıldırım

PİRİBEYLİM senden ayrı kalınca,
Yüreğime hasret duygusu gelir,
Gurbet elde hülyalara dalınca,
Kucağında olmak arzusu gelir.

Burnumda tütüyor taşı toprağı,
Gönlümde yatıyor gülü yaprağı,
BOZZUK, YEŞİLPINAR, İÇOON BAĞI
Harımlardan yarpuz kokusu gelir.

SÖĞÜTLÜ'de yazın gölgeler koyu,
Dertlere devadır ÇIRÇIR'ın suyu,
ŞAKŞAK, KEVEKELİK,KARANIN KUYU,
Derelerden cığıl cığıl su gelir.

KAPAKLI ardında Çiğilli Pınar,
Dünyada ayrılık olmasa ne var
Hasret ateşiyle yüreği yanar,
Garip âşıkların türküsü gelir.

Yunak tarafından köye girince,
Mezarlık karşılar sizi ilk önce,
Ruhunuz ürperir inceden ince,
Kalbinize ölüm korkusu gelir.

Biz eskiden derelerde çimerdik,
ÇAL'a çiğdem toplamaya giderdik,
MALÇIKAN düzünde keşik güderdik,
Aklıma mazinin anısı gelir.

Yolunuz düşerse ÇİFTE ÇEŞME'ye
Gönlünüz el vermez gelip geçmeye,
Kurnasından kana kana içmeye,
Çobanı, avcısı, yolcusu gelir.

Bahçelerden eser seher yelleri,
Nazlı nazlı açar gonca gülleri,
Seher vakti ırgalanır dalları,
Salkımsöğütlerin uykusu gelir.

PİRİBEYLİM seni nasıl anlatsam,
Hasretini yüreğimde yaşatsam,
Ecelim gelince bağrında yatsam,
Kucağında ölmek arzusu gelir.