Sarılmak…
Sana sarılmak
Bir sabah ayazında
Vurgun yemiş bütün yıldızlara sarılmak gibi
Sevmek…
Seni sevmek
Sen, düşüncelerimin son durağı, ömür kalemimsin
Sen, dar günümde helal lokmamsın
Ne zaman sussam hep seni konuşur, seni yaşarım
Sen, okunmayan mektup, yazılmayan şiirde gözyaşımsın
Sen, güne merhabam, öğleye selamımsın
Yine üşüdü güneşim,yazılarım üşüdü yine
Mevsim hazanken..
Eski eşyalar sıralandı bir bir yine
Yine geçmişi andı yüzüm
Geçmişin çizgileri kalınlaştı yine
Zamanı durduran yüzüm; çöz beni
Yalnız aşklarla donandı gözlerim
Tökezliyerek karardı
Yorgun bedenim
Diz çöktü sevmelere
En kötü sesim;
Selam veriyor nefesim; içten içe
Toz toprak bütün zamanlar
Parentezler açıp,virgüller koyuyorum
Bazen noktalar koyuyorum nefes almalılar...
Bitmemeli zaman..
Kalemimin ucuyla adını yazıyorum ve bırakıyorum
Bir kere daha dokunsam; eksilecekmişsin; gibi korkuyorum
Her şey bir yana
Gelsen bu akşam yine
Başka dünyalardan,başka insanlardan konuşsak...
Eski eşyaları ansak.
Beyaz bir kağıda yaptığın kuşlardan,
Peçeteden yaptığın çiçeklerden,
Neredeyiz..?
Nerelerdeyiz..?
Bırakıp kaçtınmı gözyaşlarımı..
Sayıyorum damlaları.
Bak bulutsuzluk özlemi başladı.
Susma...
Böyle çok da külhanbeyi laflar etme canım
Yarınlarının kavgasıyla yüzyüze geldiğin zaman
Hala gün ışığı vuruyorken yere
Gözyaşlarını nerelerde, ne zaman, ne bırakmıştın?
Bıraktıklarını anlat
Güneşim gözlerinden doğuyor
Parmaklarından,dudaklarından …
Işığın vuruyor beni...
Tamda can evimden... On ikiden...
Senin umutsuz uçurumların olmazmı hiç?
Mutlu olabilirmisin?
Gözlerime bakarken unutabilirmisin?
Hayatının grilerini gönlünden silebilirmisin?
Bildiğimiz bilmediğimiz bütün renkleri yakalayabilirmisin?
Sonra orada kaybolabilirmisin?
Kanatlanıyor kalbim



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!