Ey fani insan oğlu! Dünya bakî zanneden (!)
Yüce Allah O’dur ki! Seni yoktan var eden (!)
O'nun yolundan sapma,! Desinler şer'iatçı (!)
O'na sımsıkı sarıl, O' dur! Tek şefâatçı (!)
Salim bey'm Kur'an yolum, değilim maddiyatçı (!)
..
Ağustos'un on yedisinde...
Sıcak bir Perşembe gününde...
Ve...
Saat tam 17:08'de...
..
Son günlerde, sebebini bilmediğim bir yılgınlık var üzerimde. Olur olmaz her şeye canım sıkılıyor, sigarayı yine çoğalttım, üstelik de sürekli uyumak istiyorum, eskiye özlemler büyüterek, gecelerce..
Ne çayın eski tadı var ne kahvenin, ne de sonu gelmez saatler boyu süren, yüzeysel sohbetlerin.
Samimiyetsiz; nasılsınlar.. iyiyimler.. (!)
Aslında nasıl olduğumun pek de önemsenmediğinin farkındayım, aldırmıyorum sahteliklere. İnanmış gibi yapıp, uyum sağlıyorum işte.
..
Kimseye acımaz fırsat avcısı,
Kalbinde yoktur,ince bir sızısı,
Ruhunda yüktür dostun acısı,
Kaderin cilvesi,alın yazısı,
Bir yazılmaya görsün…
..
Sevmedim..
Sevmiyorum..
Sevemedim..
Sevmeyecegim..! .
..
Otuz yıl çektin yılmadın,hastalığı,
Dışarı çıkamadın kırmadın hastalığı.
Bir perşembe akşamı ecel kapını çaldı.
Son nefesini verdin,dünya sana artık dardı.
Gül yüzün gülşen olsun,
Ahiret'in şen olsun.
..
Yazın sıcağından, kışın soğuğunu alda gel
Gecenin karanlığından, aydınlığı çal da gel
Bir bakışınla, kalbimi del de gel
Beni seviyorsan ruhuma kollarını sar da gel
..
Yapraklar dökülüyor sonbarı beklemeden
Çiçekler soldu kara kışı görmeden
Bütün böcekler kışa girdi yaza doymadan
Hiç biri beter değil benim halimden
Ağustos ayında perşembe gününde
Çiçekler solmuş henüz genç baharında
..
''Seni unutmadım hala seviyorum''diye yazmış,
Eyvah azrail bir kere daha vekil bırakmış,
İlkinde yaralı bırakıp gitmişti yaa!
Şimdi geri gelmiş öldürecek beni canıma susamış..
17-01-2013 perşembe
..
Hafta
Haftalar geçiyor, güzel günlerim.
Giden mazi olmuş, bir bugünüm var.
Pazartesi günün, iple çekerim.
..
Pazar, Pazartesi, Salı
Çarşamba bitmiş değil henüz
Perşembe belki diyorum hani! ..
Cuma'ya bağlı umutlar
Cumartesi gelsin görsün: Halimi
Gardiyanlar misali
Nasıl beklediğimi! ..
..
pazar,pazartesi,salı,çaşamba
perşembe cumartesi ve nurlu cuma
ellerimi açıp mavi semaya
günlerin içinde seni dilerim
ne fark eder ki rengi,lisanı
ben sende sevmişim bütün insanı
..
Kıymet (Akrostiş)
Kalplerimizin beraber attığı yerde
Ilık ılık bir şeyler akıyorsa
Yüreğinin derinliklerinden.
Masumane arzularımın yok edilip
Ebediyen susturulmasına
..
Bir kadının sadece saçları namusluymuş. Çünkü daha çocukken babası saçlarını okşar benim nadide çiçeğim dermiş ona. Ve babasını o kadar severmiş ki saçlarını sadece ona okşatırmış. Bir perşembe günü annesi onu alıp anneannesinin yanına taşındıklarında bir daha babasını görememiş. Her ne zaman babasını görmek istese annesi ona hep mani olmuş. Babasının bir resmini annesinin çantasından çaldığında hayatındaki ilk hırsızlığı ve ahlaksızlığı yapmış. Sonra annesi ona fotoğrafı sorduğunda bilmediğini söyleyerek ilk yalanını söylemiş. Derken ahlakı bu şekilde bozulmuş. Her erkekte babasının şefkatini aramak istediğinde kendini yatakta bulmuş. O yataktan bu yatağa savrulurken kendini kaybetmiş. Buna rağmen cüzdanında babasının fotoğrafını kaybetmemiş. Bir cuma günü dışarıda ezanlar okunurken o yatakta bir erkeğe bedenini peşkeş çektiriyormuş. Fakat hiçbir erkeğe saçlarını okşatmıyormuş. O akşam da saçlarını okşatmak istemediği için bedenini peşkeş çektirdiği erkeğin hışmına uğramış. Hem dayak yemiş hem gırla küfür. Cabası cüzdanını da erkeğe kaptırmış. Hiçbir şeye üzülmemiş ama babasının fotoğrafının elinden gasp edilmesine çok üzülmüş. O gece saatlerce ağlamış. Dışarıda yine ezan okunuyormuş. Fakat gidecek bir yeri yokmuş. Ağlaya ağlaya merdivenlerden inmiş. Yarı çıplak bir vaziyette sokağa çıkmış. Hepsi camiden yeni çıkmış erkeklerle sokak doluymuş. Ona bakmışlar fakat hiç acımamışlar. Çünkü arsız ve namussuz bir vaziyette olduğu için şeytana benziyormuş. Cemaati ayartabilirmiş. Saçları namuslu kadın oradan uzaklaşmış. Bir denizin kenarına gelmiş. Saçlarını rüzgara vermiş. Dalgalanan saçlarında yıldızlar parlıyormuş. Babasını düşünmüş ve üzülmüş. Denizden esen rüzgar onu üşütmüş. İçi titremiş gözleri karanlık sulara dalmış. Önce gözleri intihar etmiş. Sonra tüm bedeni acılara boğulmuş. Bir sabah ceseti karaya vurmuş. Saçları tertemizmiş. Bedeni ise yalnızmış. Polisler gelip onu morga kaldırmışlar. Hiçbir ziyaretçisi yokmuş. Dışarıda yine ezan okunuyormuş. Sonra belediyeden adamlar gelmiş. Onun kuyusunu kazmışlar. Onu elleriyle mezara indirmişler. Saçları namuslu kadının saçının bir teline dokunamamışlar. Onu öylece gömüp kaybolup gitmişler. Kimsesizler mezarlığında sadece onun kabrinde beyaz güller açıyormuş. Sadece onun mezarında baba baba diye sesler duyuluyormuş. Yağmurlar düşer toprağa. Büyür mezarlarda acının çiçekleri. Yaşamak nedir ki zaten. Bütün çabalarımızın sonucunda bir mezar taşı kalır geride. Bir de otobüs bekler gibi ölümü bekleyişlerimiz yansır gök kubbeye. Sonra ön kapıdan bineriz içeriye ve tacizler, tahrikler arasında ulaşırız son durağa. Kimi skor peşinde kimi aşk peşinde giderken bir bakar ki arka kapı açılmıştır ve inme vakti çoktan gelmiştir. İnişli çıkışlı bir hayatın virajlı yollarında
kimse kimsenin umurunda değildir. Çünkü o otobüste zaten insanlık ölmüştür.
..
Bir inada kurban...
Mâşuk tarumar
âşık perişan
kocaman yürekler
bir inada kurban...
..
= 11 Temmuz 2013 Perşembe 11:39:24 =
Yuvalar Muhafaza Eylensin İNŞALLAH; SEVGİ ve SAYGI IŞIĞI ile, AZİM ve SABIR IŞIĞI ile! .
******
Önce; SAĞLIK, Sonra; GÖREV! .
..
Gün günlerden Perşembe
Kimi karamsar bakar
Kimi bakar tozpembe
Her nasıl bakarsan bak
Allah'a yalvar yakar
Düşmemek için dibe.
Zaman durmadan akar
..
Saat 04.31
şimdi telefonumu çaldırsan.
tanımadığım bir numara gözükse ekranda
alo desem kimsin diye sorsam
sen benim ben tanımadın mı desen.
seninle hiç tanışmamış gibi
yeniden başlasam.
..
Bakışlarındaki büyü,
Gülüşlerindeki çekim gücü,
Hislerindeki anlayamadığım,alacalı hüznü,
Kaldıramaz kalbim..
Kulaklarım aşinası olduğu sesi özler.
Adım andığın gün bu yüreğin,
..
Şehrin ışıkları arasında yol alıyorum,
Ürkek bir Perşembe ikindisi,
Erguvan kokulu ara sokaklar,
Sessiz bir aralıktan bakıyorum.
Titrek yüreklerle dolmuş ömrümüz,
Cesaret adına olan tükenmiş
..