Pencere kenarına oturup kitap okurum

İlyas Kaplan
1363

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Pencere kenarına oturup kitap okurum

ne zaman canım sıkılsa
kitaplarımın arasına dalarım
karşıma çıkan bütün ülkeleri alırım
şehir şehir
ülke ülke dağılırım
dünyaya

bir meşale elimde
bulutların çöktüğü yerlere yürürüm
belki çok yanar içim
her düşüşte acıyla kanar dizim
sönmemiş ateşle kıvılcım olurum şafaklara
ruhum sonsuzluğa uzanır

ne zaman canım sıkılsa
odanın ortasına boydan boya uzanıp
kitap okurum
telaşlarımdan sıyrılırım
yer ararım düşlerime
karşıma çıkan her manzara
şaşırtıcı
tenim ısınır
hayretten açılır gözlerim

dünyanın öbür kıyısına
bir nehir akar hızlıca zihnimden
kömür tozlarına bulanırım
kara tren geçer içimden
artık meçhul bir menzilin yolcusuyum
giderim yokuş aşağı
bir rüzgar eser hoyratça
dalından kopar yapraklar

ne zaman canım sıkılsa
pencerenin kenarına oturup kitap okurum
bütün aydınlıkları alırım kanadıma
bir ateş böceği gibi
kimseler duymaz uçarım öylece
süzülerek beyaz bir sensizliğin üstünde
gecenin yıldızları sorar bana olup biteni
o zaman anlatırım hayallerimi
gece bitene dek
onlara

ay ışıklarını yansıtır harflerin üzerine
kızılca kıyameti kopar o an
rengi solar eşyanın
cezbesini yitirir gece
herkesin unutulduğu yerde
şafak söker
güneşin ışıkları düşer
dallar uzar
çiçekler açar tomurcuklar
sayfaların arasında
dalar giderim

ne zaman canım sıkılsa
balkon kenarına ilişip kitap okurum
yokluğun içinde adı bile unutulmuşken
kimden medet umabilir ki
şehre doğru yola çıkmışken
birkaç metre aşağıda
camları kırık bir gecekonduda
unutulmuş çocukluğum

herkesin unutulduğu vakitlerde
duyulmayacak kadar hassas sesler
kalın duvarlar kadar yoksul
sokak ışıkları kadar loş
renklerin koyuluğu kadar
yapayalnız

ne zaman canım sıkılsa
yastığa koyarım başımı kitap okurum
günde beş vakit
mana iklimine dalarım
büyük heyecanlara kapılırım
aşka adanmışlar gibi
özlemler taşırım senelerden
hepsi bir başka duygunun
müsebbibi

korkular döşenir kaldırımlara
korkular büyür
bir sızı yol alır yollarca
yıllarca uzaklara
geçmişe gider
gelecek senelere gider
hasretin daracık zindanlarına
gider

ne zaman canım sıkılsa
uykuya varmadan önce kitap okurum
endişelerim
bütün yorgunluklarım geçer
bir kış mevsimi gibi dağılır büyü
sonra yeniden bahar çiçeği açarım
yepyeni tahayyüllere
bir dağ köyünde
hasan emmi gibi

bereket salarım nasırlı ellerimle toprağa
hasat zamanı hasretince
kim bilir kimden
bir bardak yayık ayranı ısmarlanır bana
ikram diye
mürekkepli sözcükler kokar
dudaklarımda ki köpükler

ne zaman canım sıkılsa
sobanın önünde keyfimce kitap okurum
her sabah
ülkemin doğusundan batısına uzanan dağlarda
yeşil bozkırların dünyaya açıldığı yerde
denizin girintili kıyılarında
bir filmi seyre dalmış gibi
insanlardan uzak
kendimden uzak

hayat değişir
şehirler, kasabalar
yemyeşil vadiler
yüksek tepelerle çevrili köyler değişir
coğrafya değişir

şiirler atarım denize
dalga dalga halkalar ulaşır kıyıya
mevsimler gibi yani
kelebek kanadı gibi
renkler değişir
senelerce süren duygular değişir
beklentiler
beklenenler
değişir

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 23.3.2022 14:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan