Mart ayının başlarında başladı küresel salgın denen illet... O zamandan beri de bir çoklarımızın hem kendi halleri, hem de evlerinin halleri bir değişti bir değişti ki sormayın gitsin. Ya da sormuş olun ben de anlatayım hile hurda katmadan...
Kapıdan içeri girdim mi akşam akşam, sarılır öpüşürdük oğlumcumla, kızımcımla, karımcımla... Şimdilerde yumruklarımız tokuşturuyoruz. Önce sağ ve sonra sol yumruk. Sonrasında bir de ayaklarımızı tokuşturuyoruz.
Anında pantolonlar ve kazaklar çıkartılıp, doğru banyoya... On on beş dakikalık banyo faslından sonra kurulanma ve pijamaları giyme, sonra sofraya kurul. Tabi ki daha önce kızım, oğlum, ve hanım ayrı ayrı yemiş, kalkmışlar...
Hanım oturma odasında, ben mutfakta, kızım kendi odasında, oğlum da kendi odasında. Koridorda denk geldiğimiz zaman birbirimize dokunmak yok. Öpeceksek bile yanaklarından, onlar iki metre ötede yanağını uzatıyor ben de dokunmadan sadece mucuk mucuk yapıyorum, oluyor bitiyor, şimdi bu işler böyle...
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta