Geliyorlar,geliyorlar
Gemileri gör varıyorlar kalbim.
Magdalene üstünde gemilerdir,
Güherçile ülkesindeyim bilinmez kahramanlarla
Gezegenin sert kabuğunda,
İnce ve bereketli karı,
Küreyen ve kazanlarla:
Onların toprak ellerini övünçle sıktım
Bana:
Niçin öldün Nâzım?
Ne yaparız şimdi biz
şarkılarından yoksun?
Nerde buluruz başka bir pınar ki
onda bizi karşıladığın gülümseme olsun?
Seninki gibi ateşle su karışık
Ölü bir arkadaşın yasını tutuyorum,
Benim gibi iyi bir marangozdu o da.
Birlikte sokaklarda ve düzlüklerde gezdik,
Ve savaşlarda, kayalıklarda, hüzünlerde.
Nasıl da görürdü her şeyi
Benim için: Bir torba ışıltılı kemik...
Bir ağaç dibinde enseledik,
Valdivia’yı.
Soğuk güneşin,
Önce, toprak dayandı
Araconya karı
Beyaz bir ateş gibi yaktı
Saldırganın ayaklarını
Parmakları soğuktan düşüyordu
Gök araçları gidip gelecek
Yıldızlar arasında.
O canım ayı çalmak
Ve eczanelerimizi kurmak için oraya
Çıkacaklar habire!
Fırıl fırıl bora,Kopolikan,(*)
Sırlı kökünde büyüdü,
Ak gürgenin!
(Seçme)
Ne hakkın olacak,
Ne, bir şeyciğin.
Sen, Amerikaların,
Terkedilmiş oğlu,




-
Haydar Güner
-
Yüksel Sarı
-
Doğa Fendi
Tüm YorumlarPablo Neruda’ya, o derin maviliklere yakışır bir selamla,
Senin şiirlerin, yalnızca aşkı değil,
Halkı da anlattı, toprağı da, yoksulluğu da…
Sen, sevdayı bir gül gibi koklatırken,
Zulmü bir tokat gibi patlattın dünyanın yüzüne.
Ve biz seni sadece:
“Seviyorum seni, ekm ...
Çok beğendim
Şili'li şair..