Solgun baharları yaza eklemiş
Yürekte bir hüzün yelidir Fikret
Derdi katar katar saza yüklemiş
Türkülerin özü, dilidir Fikret
Gözleri hayata bir başka bakar
rüzgarlı ve soğuk bir akşamdı
ağaçlar çoktan uyumuştu
üşüyordu yorgun sokak lambaları
uykusuzdu gece, ağlıyordum ben...
ne senin haberin oluyordu ağladığımdan
ne yıldızların...
ne aşktayım ne sevdada
ne yoldayım ne dağlarda
sensiz geçen akşamlarda
gecelerin yolcusuyum
ne aydayım ne yıldızda
aşkınla yüreğimi dağlamadan git
ardından karalar bağlamadan git
bir gün gelir de ölürsem eğer
mezarımın başında ağlamadan git
ağaçlar yeşerip dallanmadan git
sen gidince
zamanı durduracak, takvimleri susturacağım
bir sevda türküsü olacaksın dudaklarımda
yağmurlara haykıracak, bulutlara yazacağım seni
gözlerim dolacak her söyleyişimde
yıldızlarla avunacağım...
Son bulsun acılar, kederler bitsin
Gözünün yaşını silmeli gönül
Varsın sevmeyenler yoluna gitsin
Sevenin kadrini bilmeli gönül
Hayırsıza umut bağlamak olmaz
sevmek nedir bilmeyen dumanlı dağlar
dağların üstünde bir garip ağlar
para pul boş bu yalan dünyada
ne ırmağım ne de bir çağlayanım var
yüreğimin ortasında taştan bir mezar
Bir temmuz akşamı içime doldun
Kadermiş benimle tanıştın gülüm
Düştün yüreğime bir ateş oldun
Gönlümde sevdaya dönüştün gülüm
Hayattan tek arzum, tek dileğimdin
Bilir misin yar!
Başına buyruk buğday tanelerine benzer benim umutlarım.
Ne kadar emekle büyütürsem büyüteyim;
Daima kendini öğütecek, un ufak edecek bir değirmen bulur.
Bilir misin yar!
dayadım sırtımı yalnızlığıma
aklımda susuz toprak gibi sensizliğim var yine
gözlerimden geçerken yine o yaralı bulutlar
yine ıslanırken dudağımda yitik bir türkü
omuzumda çağlayan olmuş yağmur damlaları
terkedilmiş sokakların dar ağacında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!