Ayırdılar beni yardan
Bağladılar yollarımı
Yardım eyle sen yaradan
Bağladılar kollarımı
Üç beş günlük ömrüm kaldı
Çoktan beri bekler yolumu yârim
Bağlama yolumu yârin hatrına
Bırak beni gidim o yare erim
Bağlama kolumu yerin hatrına
Hasreti gönlümde harman eyledim
Eşeklik bakidir Lütfü Yıldırım
Bedeli ödenmez eşekliliğin
Baki kaldı sende nasıl kaldırım
Bedeli ödenmez eşekliliğin
Şu divane gönlüm acep deli mi
Bu dumanlı dağlar karını bekler
Alkana böledin akan selimi
Mor sümbüllü bağlar barını bekler
Kaçırma gözümden ela gözünü
Gireceğim bir gün kara toprağa
Kucağını açmış bekliyor beni
Ölüm gitmez benden asla ırağa
Kucağını açmış yokluyor beni
Diyemem sırrımı açamam ele
Hatalıyım hata ettim
Kul sözüne bel bağladım
İçten içe yanıp tüttüm
Gül yüzüne bel bağladım
Emeklerim gitti zaya
Bu nasıl bir kader bu nasıl yazı
Yel bele savurdu ele bele bele
Bağrıma basalı bu kırık sazı
Tel bele savurdu sel bele bele
Söndü gözlerimin ışığı feri
Yatar orda Harakani
Ben gözümü koydum Kars'a
Yüce Mevlam senin Gani
Ben özümü koydum Kars'a
Elbet herşey sana ayan
Küle dönen o keremi
Benden daha mutlu gördüm
Çaresiz bu biçare mi
Benden daha mutlu gördüm
Zemheride açan gülü
Beni mecnun ettin saldın çöllere
Bir vefasız yâre yar ettin beni
Bülbülü şeydayım zarım güllere
Bülbülün dilinde zar ettin beni
Zülfünün teline dokundu elim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!