Yüreğime ateş düşer
Ele bakma ele bakma
O yar benden ayrı düşer
Bele bakma bele bakma
Gül dalında bülbül zarda
Güller içersinde endamın nazın
Kokar buram buram dalı Eda'nın
İlkbaharda yaprak, açarsın yazın
Kokar buram buram gülü Eda'nın
Sensiz viran kalır gülşenler bağlar
Yıldırımım yine daldım merağa
Ölüm asla bizden gitmez ırağa
Dalga kemikleri yığmış kırağa
Yüz bin alametli haller göründü
Nice yıllar gelip geçti aradan
Tarihlere baktım yıllar göründü
Göçüp gitmiş nice hanlar buradan
Eganisten gayri eller göründü
Yılların ardına gizlenmiş hasret
Ölür isem yar aşkından
Diyin yare ağlamasın
Bakar durur o köşkünden
Diyin yare ağlamasın
Gurbet elde kaldım naçar
Kirpik olum kaşan değim
Gözündeki yaşan değim
Hayalinim düşün olum
Hayaline düşen değim
Değmelidir yar değmeli
Boşuna söylememişler ey insanoğlu
Arife tarif gerekmez
Asıl azmaz bal kokmaz
Dinle bu sözleri ey insanoğlu
Azrail gelirse yaşlı genç dinlemez
Nasıl anlatayım nasıl söyleyim
Diller aciz kaldı söz diyemedi
Göz yaşımı silip bende güleyim
Teller aciz kaldı saz diyemedi
Hasretlere yoldaş hüzünlere eş
Eğer kıracaksan gülün dalını
Kırılan dallara güle dokunma
Hal bilmeze deme bilmez halini
Kırılan kollara hale dokunma
Kör önünde yakma boşuna çıra
Ey divane gönül kanmasan eğer
Aşkın badesini iç dolu dolu
Gönül dergahında yanmasan eğer
Bu fani cihandan göç dolu dolu
Gönül bir kabedir yap da ol hacı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!