Karıncayla fili taşır
Dedim kero çoş kero çoş
Tomruk almış kulak kaşır
Dedim kero çoş kero çoş
Tek eksiği kelin tarak
Aşıklar içinde o garip aşık
Muradını alıp güldü dediler
Çıra hiç dibine verirmi ışık
Aşkın deryasına daldı dediler
Olmadı baharım yazım hazanım
Demedimmi sana gönül köşkümü
Yıkıp viran etsen öremezsin yar
Sevda kervanının bu gam yükünü
Alsan hesabını veremezsin yar
Gönül kafesinde duran bir kuştum
Sevdiceğim sevdiğini
Demedin ki dedin mi yar
Dünyalara değdiğini
Demedin ki dedin mi yar
Yar hasreti buram buram
Bilmezse eğer gönül dilini
Yüz dil bilse bile dilsiz sayılır
Bulamazsa gerçek hakkın yolunu
Düz yol olsa bile yolsuz sayılır
Seçemezse insan akı karadan
Terk edeyim dedim yurdu sılayı
Bilmem ki dostlarım el hoş diyer mi
Eller düğün eder çeker halayı
Matemliyse gönül dil hoş diyer mi
Değişmez kaderim bu alın yazım
Sarılmaz bu yara sarma çok derin
Diyin mezarıma gelmasin leyla
Bir yandan kan akar bir yandan irin
Diyin mezarıma gelmasin leyla
Boşuna kaendimi eyledim helak
Boşuna nefesin tüketip yorma
Dişi olmayana çöp lazım olmaz
Halden bilmeyene ahvali sorma
Başı olmayana tap lazım olmaz
Önemlidir köre aynayı tutmak
Her iki cihanda döktün yaşımı
Gözlerimden akar sel dolu dolu
Kimse bulamadı mezar taşımı
Diken yoktu gayrı el dolu dolu
Gelince zamanı açmaz mı güller
Per perişan darmadağın
Düştüğüm yar hallere bak
Viran oldu gönül bağım
Küstüğüm yar güllere bak
Umudum yok yar yarına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!