Öz
Mahremin zevalindeki hüzn-ü evsa düşüme –adı aşk- yüzün düşmüşken
Sen kabristanlara gömdün gülüşlerimi
Sonra yüzünün kalabalığında kaybettim sevdalı bakışlarımı
Günahkar Nefesinin rüzgarında boğdum acıta acıta heyecanlarımı
Her solukta biraz daha yanan bu hayatı bir solukla düşürdün düşler boyu yok eden iç kanamalarla
Ölü bir aşkın sahibisin bu saatten sonra Hatırlanabilmenin izi tortularından döküldü Gözlerinin renginden ödün verdi deniz
küllerin karıştı sırrına.
Hayattan azledilmenin kekremsiliğini tadarken
Ve vuslat gibi İklimsiz mevsim beklerken gülümseyebilmenin bedelini acı burukluğun kırıntılarını yüzüne gizleyerek çok ağır ödettin bana
Seni sensizlikte yaşayana sensizliği dayatamazsın artık
Bak Mil çektim sana suskun harflerin ıslak ve ölü gözlerine.
Üvey bir yaşamak hevesiydi sol omzun
Öze taşıdım kendimi
Ağıtlar sürdüm bu olmayası ve ölesi kentin yapışkan saçlarına.
Ensende kaldı marazlı düşlere yaktığın yorgun şarkılar
Çığlıklar demledim sağaltamadığın yaralarımda ve en çok da suskunluğumun iflah olmazlığında
Ama dolunay yüzünde eskirken darmadağın biliyorum iyileşmeye yüz tutacak adımlarım. Kirpiklerin kalbime batarken ve mevsim ikindilerinin en sus haline yaslanırken aşktan yana, ceylanlar suya inmeye utanacak yokluğumla
Aslında niyetim biraz ağlamaktı İçinden düşle geçilmeyen puslu dilekler gölgesinde
Sonra kapana kıstırılmış yağmurlarla yıkarken suretimiin hüznünü, susmayı göze alacak kadar bağırdım içime seni.
Şimdi,
hemen terk- etmeni istiyorum onarmaya yatırdığım yüreğimi.
Nimet Öner
Lâl
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 2.7.2021 00:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)