Oysa İstanbul'da sevmiştim ben seni en derin.
Fatih'te bir pastahanenin camından,
Kimi vakit Arnavut kaldırımıyla bezeli sokağın köşesinden
Gizliden gizliye bekledim Atikali'ye girişini.
Ellerini kesen ağır filelere düşman,
Omuzuna düşen gece saçlarına hayran bir vaziyetti benimkisi,
Cuma pazarı sonrası Orhan Veli garibanlığında
Bir nevi had safha...
Şöyle Cevşen gibi, La havle gibi
Bir dua bilseydim, kendimi senden koruyacak
Okurdum inan.
Çünkü bilirdim imkansızlığını Perihan,
Bıçkı ile dal, su ile köz misali
Bir sevdaydı bizimkisi.
Oysa İstanbul'da sevmiştim ben seni en derin.
Ama hep gurbetten düşlemek düştü payıma,
Ellerini, dizlerini, dizelerini.
Dedim ya oysa İstanbul'da sevmiştim ben seni,
En derin, en ayaz, en deli...
Kayıt Tarihi : 11.12.2017 13:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
G.Ş.ERKURT -Ekim çıkarken- 30.10.2016

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!