Öyle derindi ki gözlerindeki uçurum, korktum!
Zoraki teneffüs saatlerinde, oyun oynamak istemeyen çocuktun.
Hayat denilen prangayı derin mavilere savurdun.
Ama savururken, zinciriydi canını acıtan elinde unuttuğun
Yorgun ayaklarının sesini dinle.
Yok saydığın dünü, onlar değil miydi getiren bugüne, hatırla!
Yoklama defterinden tanımadım sizi,
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Devamını Oku
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Bir Şiiri yazmak kadar onu duygularla yoğurup okumkta önemlidir. Öyle güzel okumuşsunuzki dinledikten sonra etkilenmemek elde değil.
Yüreğinize emeğinize ve dilinize sağlık.
Fırtınalı bir deniz de yol aldığımız, pusula yok yıldızımız yok. Sadece bir toprak parçasıydı görünen gözlerimizde. Gözlerimiz yarınlara gebeydi. Uzaklarda bir tüm görkemiyle bir yolcu gemisiymiş onun gözleri, hiç çekinmeden bindi ve gitti. Ben ? Ben çırılçıplak. Ve nelere gebeydi şafak... O bilmedi, hiçbir zaman da bilmeyecek. Şiir beni çok etkiledi yüreğim ağırlaştı, bedenim titriyor, gözlerim yosunsuz artık. Serap hanım ne diyeyim... Sağolun varolun.
cok genis bir fantaziniz var.siirleriniz cok güzel.tebrikler
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta