Kıştı, dikenin rengi beyaz, ömrü otuzdan beş eksik, Kuşağında on boğum,
Kalpte zulüm, kalpte Azap, damarlarda asalet, gören gözde Töz, yürekte ürperti,
Ayaklarında inkârdan pranga, belinde Ah 'tan kambur,
Onu doğrultan; göğe çıkan merdivende, diline yapışan, deriye kazılı sözcükler.
Ve o daha ilk basamaktaydı. Acı ve mertlik ile arkadaştı.
Artık ilkbahardı, etrafında yeni açan çiçekler, laleler, sümbüller vardı, bir de güneş,
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



