Yalnızım gecenin tam ortasında,
Ümitsiz, çaresiz ve yarınsızım.
Hasret treninin son vagonunda,
Terkedilmiş, garip ve kimsesizim.
Beni bıraktığın gün de hapsoldum,
Gün gelir karlarda çiçekler açar,
Ümitler yeşerir, buzullar erir.
Sanma ki bu güneş hep erken batar,
Hasretin de biter değişir devir.
Kandille ağarır, kara geceler,
Eğer rastlarsan yoldaki ağaçlara,
Dikkatlice bak.
Sen de bir gün onlar gibi olacaksın,
Hazan mevsiminde döküleceksin,
Yaprak yaprak.
Ömür denen bu yolun,
Sonu ebedi gerçek.
Bedenler fani ama,
Ruhlar hiç ölmeyecek.
Aşkın ruhumda sonsuz bir iklim,
Bir deniz ki dalgalı, fırtına ve kin.
Ve sen asırları aşan sevgilim,
Çarmıha gerilmiş bedenimdesin.
Bir bahar ki her yer sefil mi sefil,
Müebbetim sevgine,
Tutsağım, hücrendeyim.
Bir dört duvar bir de ben,
Bir beden bir candayım.
Hep seni soluyorum,
Düğümlü bohçanı aç,
Kat kat üst üste şallar,
Dil bir şeyler söylerse,
Onu anlayan anlar.
Yaşlandım yaşadıkça,
Kanadın kırılmış çok kötü yaran,
Uçamazsın artık a güzel kuşum.
Yaz gününde olmuş mevsimler boran,
Kafese kapandın, dertlidir başın.
Ümidini yitirme sabırla bekle,
Sonsuzluk kapısını aralayan sır,
Bu bir serap değil, gösten inen nur,
Yaradan sorunca cevap ver bir bir.
Sorular, sorular çok zor sorular,
O na yakın isen kolay sorular.
Sensizliği arıyorum,
Şu baharsız iklimlerde,
Anıları arıyorum,
Tozlanmış o resimlerde.
Unutulmuş birer birer,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!