artık hiçbir şeye karşı değilmiş gibi kayıtsızım
yolculuğun sonunda ormanda duyduğum sesi öldürdüm
amacım yoktu sesi öldürürken, ses öldüğü için de hala amaçsız sayılırım
ormana karşı değilmiş gibi kayıtsızdım
ormandan çıkınca şehrin ışıkları ve ışıkların suda işaret ettiği anlamların adı olan dünya
ile karşılaştım
dünyaya karşı da kayıtsızım
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Buraya mı yazmıştım, Twitter'a mı 'Manifesto kelimesi hatalıdır. İnifesto ve finifesto şeklinde ikiye ayrılmalıdır' diye, hatırlamıyorum. Sanırım Twitter idi. 'Şu benim finifestom olsun' diye devam etmiş ve bir tavrı terkimi ilân etmiştim.
Ne yazık ki bir yanda insanlar defalarca manifestolarını (genellikle inifesto) yayınlarken öte yanda evren inifesto ve finifestosunu birlikte ve bir defa yayınladı, o ilk sözünden -bize malûm- olan süreçte bir kere olsun değiştirmedi. Bundan hareketle üzerinde değişiklik(ler) yapılabilenlerin -daha iyiyi gidiyor olma ihtimali her zaman var olmakla birlikte- eksik veya kusurlu olmalarının kaçınılmaz olduğunu söylersek haksızlık etmiş sayılmayız. Nihayet, inifestocular da onları başkalarının takip edeceğinin pekâlâ farkındadırlar ve o gün geldiğinde orada olmamaktan başka bir şey dileyecek de değillerdir.
Bu kadar şeyi neden yazdım?
Temel kavramlar -farklılaşmaları bulunmakla birlikte- genellikle pek değişmeyen kavramlardır. Vasatî örnekler karşısında iyi, kötü; güzel, çirkin tartışmaları yaşansa da güzel çiçekler yeryüzündeki hemen herkes için güzel, kötü fiiller yine hemen herkes için kötüdür. Hâsılı, sosyal rölativite fizik rölativiteden çok farklı bir şeydir. Fizik rölativite bireye göre değişirliği evrensel değişim algısına sabitleyerek aslında yine değişmezleştirdiği halde sosyal rölativite zâhiren değişken olduğunu söylediği kavramların ayrıntılarında boğuşup durduğu içir fertlere bırakarak fertlerde sabitleştirerek kararlılık durumuna aslâ ulaşıp huzûr bulamayacak.
İşte böyle kavramlarımızın belki en başında aşk geliyor. Aşk nedir tartışması süregidiyorsa eğer hâlâ, onun sosyal rölatif bir kavram olduğunu söylememiz de aynı nedenle mümkün. Aynı şey şiir nedir ve hangi şiir güzel, hangisi değildir tartışması için de geçerli.
Bana şiirin kırmızı çizgilerini çizmeye kim cesaret edebilir?
Şiir değildir dediğimin başkalarınca şiir olması benim o türü şiir kabul etmeme değil, belki manifestoyu parçaladığım gibi bu kavramı da ayrıştırıp içinden canımın çektiği lezzeti çekip çıkarmama götürmeliydi beni.
Hele bir okuyayım bakayım yazdığım bir şeye benzemiş mi.
(Yazmaya devam etmezsem bu ne benzemiş ne de benzememiş anlamına gelecektir, duyururum :)
tiyatral bir monolog şeklinde okunmalı bu şiir...edası ve havası öyle...kim okumalı ki bunu bizim tiyatroculardan veya seslendirmenlerden...güleryüzlü çehresiyle mesela cem davran geliyor gözümün önüne...yani..şiirin arkasına öyle bir siluet yakışıyor mesela
sanirsam juri.. yasli amca teyzelerden muterkip.. buruna kesif kesif toprak koku geliyor.. bir ayak cukirda zaar diyordum.. onca.. bu gece oleyim beni kimse tutmasin.. olmekmi zor kalmakmi zor.. olurssm vasiyetimdir.. kara kefene sar beni.. baslikli siir gormem.. bu yargiya varmama sebeb oluyordu..
bugun ilk defa olmeyip bilakis.. dereye inip tas ararken.. konan sinek nezdinde bile olsa bir sey olduren birine rastladim.. ilginc.. tuhaf..
hos onda da olum olgusu varda.. hic degilse olmeyip olduruyor.. demekki cikmamis candan umut kesilmez.. siiri cenaze olmaaktan kurtarir bir hamle olabilir bence.. bu vesile ilede olmek yerine oldurme tercih eder.. bu olu olmadik siiri.. olu gibi yorgun olsamda.. alkislarim.. kalem saglik daim.. gumbur gumbur.. davul olsun.. ruzgar estikce timbirdasin kabaklar.. yurek ses susmasin.. uykusuzum saygilar.. iyi geceler..
goz kapak kapandi kapaniyor.. oldum bittim.. saygilar..
bu tarz şiirler, biraz çocuksu mantıkla kurulan ironik şiirler, ikinci yeniden sonra hızlandı..ta ellili yıllarda sanırım, sezai karakoç un ötesini söyleyemeyeceğim isimli şiiri cezayirli bir kız çocuğunun ağzından yazılmıştı..üniversite yıllarında okuduğumda bayılmıştım..ve o yaşlarda bir arkadaşımızın kardeşine şiiri okutmuştuk..harika olmuştu..
Şimdilerde bu tarzın artık bir konsept haline dönüştüğünü düşünüyorum...bu şiirlerden oldukça çok örnek var..ah muhsin ünlü zaten bu işin piri..baha kardeşimiz sonra.sonra eşref tombil geliyor aklıma...ece ayhanın da mantık ve derin bilgiye dayalı şiirlerinin bir çoğu da bu kadar aşikar ve açık anlatımlı olmasa da, bilinçaltı dökümü olarak benzer..sonra metin eloğlunun absürd görünümlü ve fakat mantık mengenesinden çıkan nüktedan şiirleri
burada ismini saydığım insanların kategorize bir sıkışıklığa maruz bıraktığımın düşünülmesini istemem elbette..her birisi nükte zarafeti ve özgünlük yönünden müteferrik vasıflara sahip..ama üslup ve tavır olarak bir ortak payda var yine de...
yani şimdi açıklamamı yaptık şiire yoksa kapalılama mı..ben de anlayamadım valla
ama bakarsınız bir anlayan çıkar
:)
öyle diğil mi BİN hocam.
amatör şiir dahi sayılmaz. ağzına geleni estirik olarak düşmüş.
'yandı gülüm keten helva' demekten kendimi alamadım
Klavye hatası var. Uzman demiştim.
Ben elektrik alamadım. Belki bendedir kusur. Belki...
Pekâlâ, usman kadro açıklasın, aydınlanalım: Alt alta değil, yan yana yazılsaydı çok güzel bir deneme olmuş olmaz mıydı?
gunun siirini kutlar okuyamasamda.. emek sebeb.. bu bu..
kabarmis yurege saglik der.. secki icin tesekkur eder..
aprin cur tigin siiri paylasirim saygilar..
'kasınçığımın öyü kadgurar men
kadgurdukça
kaşı körtlem
kavışıgsayur men
öz amrakımın öyür men
öyü evirür men ödü/…/ çün
öz amrakımın
öpügseyür men
barayın tiser
baç amrakım
baru yime umaz men
bağırsakım
kireyin tiser
kiçigkiyem
kirü yime urnaz men
kin yıpar yıdlıgım
yaruk tengriler
yarlıkazunın
yavaşım birle
yakışıpan adrılmalım
küçlüg priştiler
küç birzünin
közi karam birle
külüşüpen külüşügin oluralım
'*
ne kadar şakacı insan diyecekler diye bekleme şair. kimse yutmadı o zeki ve esprili olma halini .o denli suskun ve kederlisin ki gülünçlük taklidindeki o kekre tadı , onulmaz şairliği görmemek mümkün değil..
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta