Bilseler hâlimi;
Kim yakar ciğerimi?
Sanki kör kuyu,
Rengi de zifirî,
Dağlar yüreğimi, közler,
Talihsiz başım özler yâri.
bir başına kalmak nedir, bilsen
öyle bir gevşer ki, tepeden mum ışığı;
-belli belirsiz gelir de, fena şavkar gözüne,
gözbebeğidir ya geceleyin, göğün aşığı,
-dikine bakar, utanmadan yüzüne,
-aşayişin, şirazdan çıkar!
Hep suçlamışım elâlemi;
Gelmişini, geçmişini..
Bilcümle hepsini;
Sülalesi dâhil..
Ayık gezmemişim ki hiç,
Mavi kız, mavişim!
Ceylan imiş gözleri,
Gökkuşağı ibrişim, sevdiğim renkleri.
Kuyruklu yıldıza bak; ay renginde tozları
Nasıl da dokunur altında canana,
Merhaba şiir dostlarım,
Efendim, şiiriniz yine bol olsun.
Antoloji geçmişime ilişkin görüşlerimin yer aldığı ve bir şiir grubunda yaşadığım gelişme sürecini anlatan satırlar karalamak, yeni arkadaşlar için oldukça yaralı bir girişim olabilirdi…
kumunu akıtır ya zaman; dibi delik!
-çembere dolanır ömür; dili küser
-söner deniz feneri de; çoğa kalmaz!
ya demir atar gemi, çıpa çürük;
-yahut batar!
Günün ilk ışıklarıyla açılırsa gözlerin,
Yani şafakta demek istiyorum,
Uykudan kalan çapakların, belki ağladığındandır düşünde,
Belki de timsah gözyaşların.
Kapalı havaya baktığında, güneş doğmadı sanırsın,
Düşüne dalan adama bak!
Ne saf bakıyor elini tutana;
Yüzüne güleni de yâr sanıyor,
Ufacık yüreğine samanlık seyran,
Resmî tatil bile çok işini bilene;
Deliye de hergün bayram.
az önce yaptım o işi!
daldım azgın trafiğin göbeğine,
yarı baygın tekel bayiinden aldım seni,
sıkıca tuttum elimde, kese kâğıdında;
-muzır neşriyat sansınlar diye!
İşte okuyorum, elimde kara taşlar var
Elimdeki tek suçlu o çünkü,
Tüm deliller aleyhine, katı yürekli
Hor görülür adı, kimse bakmazki yüzüne
Bu, nasıl iş?
İçimi ona dökmüşler.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!