Elli beş yaşında buldum O sarışını
Bakışı harlıydı yaktı mavi gözleri
Sunduğu zehire çaldım ben kaşığı
Ok gibi kirpikle kalem gibi kaşları
Sarı saçlarına yıldızdan taç takınca
Ne yapayım ey gönül doğan güneşi
Baharın yağmuru islatmaz artık beni
Bu sevdanın bulunurmu başka bir eşi
Yüreğim isyankâr derdim çoktur gülüm
Hasret limanına doguşdan demir atmışım
Artık fukaralar Mezara Gömüldü
Medet Yarab Külliyenin Eline kaldık
Eyilerde Dünyadan göçtüpde Gitdi
İtibar itibar Diyenlerin Diline kaldık
Rüşvet ile Haramla Kazandılar Serveti
KALMIŞ
Her yanımı ağrılar sancılar sarmış
Söyle hekim sebebim vefasız yarmış
Kör olasıca bende'de ne talih varmış
Hele bak beden'de saglam yermi kalmış
Dost sandığım O maskeli yüze
Yapmacık bakışan iki ela göze
Arkadan yedigim hançerli söze
Darginim ben öyle Kırgınım işte
Kırdılar kanadımı iki kolumu
Soruları sor da istedigimiz soru olsun
Köylü ne bilsin babam külliye bilir
Yogurt beyazmı tomates kırmızımı
Biz ne bilek babam iradeyi külliye bilir
İkibin üçyüz olmuş abo asgari ücret
Yaradan Rabbin açık açık sana emri var
Mümin olan elbet bu emre hemen uyar
Gerçekler ortada durur bak gör aşikâr
Hala eksi ile artıyı arıyor müslümanlar
Düşünürüm kendi kendime arada bazen
Kahbeler yoluma tuzak kurdular
Dallarımı kökünden vurdu kırdılar
Beni kimsesiz öksüz garip sandılar
Halım harap oldu nerdesin be ana
Hangi sahildesin hahği yalıda
Varıpta ellerim açayım oğul
Bir lokma ekmeğim yokki evimde
Yoluna mendilim açayım oğul
Ölürsen sanma ben çok üzülürüm
Çileni çekmeden sende ölemiyesin
Öfkem ile ciğerlerin hep parcalansın
Ektigini biçmedenden tövbe ölmiyesin
Bir çare oturup köşemde kaldım




-
Orhan Sönmez
Tüm Yorumlariyi bir kalem oldugu kesin