Önce bir sızı hissedersin,
İner ciğerlerine burnunun deliklerinden.
Doldurur getirebildiği kadar,
Taşıyabildiği nefes kütlesini.
Kokusu yok,ve ya her şeyin kokusu onda.
Rengi suyun rengi,berrak,
Mavi denizlerde yansıyan hayalin,
Beyaz köpük gibi dalga dalgasın.
Yorgun yürek ne kadar bekler seni,
Hangi akıntıda hangi koydasın.
Yakamoz oldun belki parıldayan,
Bilekte kelepçe bağlanmış dilim,
Esirin olmuşum hapisindeyim.
Müebbet mahkumu kalbinde kalbim,
Tutsağın olmuşum kafesindeyim.
Çaresiz sevgine bağlanmış gönül,
Beni biraz bekler misin ecelim,
Yapılacak bir kaç işim kalmıştı.
Az bekle de ondan sonra gidelim,
Görülecek bir kaç hesap kalmıştı.
Beni yakan sevgiliyi bulayım,
Çok küçük yaşlarımda,
Orta okul yıllarımda.
Cahillik günlerimde,
Seni kaybettim babam
Kaybettiğim sen miydin,
Zaman nasıl geçiyor haberimiz olmadan,
Şu yalancı dünyanın neşesine varmadan.
Acımasız yılların yaptığını görmeden,
Geçip gitti ömrümüz,bir kaç saat içinde.
Kımı sevgiyi buldu,gönlünce yaşıyarak,
Hiç iyi tarafını bana göstermeyen,
Hep kötü tarafından bakan kader.
Her günüme bir mahzunluk yerleştirip,
Başımı yerden kaldırmazlığım yeter.
Yerlerde sürünen onurum gururum,
Artık ayağa kalkıp kendine gelsin.
Yüreğimde ve beynimde,
Her zaman bir gölgen.
Her zaman gözlerimde,
Bir sen,bir de gittiğin o gecen.
Her nefes bir yangın,
Ay ışığında resmini yaptım kumların üzerine,
Orada sadece bir dalga boyu kadardı kalışın.
Sadece bir med cezir mevsimi gözlerimde,
Bir anlık yaşantından bir anlık kesit bekleyişin.
Yüreğime gelişindeki gibi,kalışındaki gibi,
Bahtıma vurulmuş özlem damgası,
Ne kadar silsem de geçmez karası.
Durmadan kanıyor gönül yarası,
Gelip bu halimi bir görseydin yar.
Gözlerim arıyor her yerde seni,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!