Çatlamış bozkırlara, yelken açtık,
Gamlı yükümüzü, engine saçtık,
Bu gurbetin elinden, biz de kaçtık,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Gölge Çukur'da, bir menzil dikildi,
Kervanın son atı, orda yıkıldı,
Sanki gök kubbemiz başa çekildi,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Vardığımız yer, Susuz Kanyon ağzı,
Duyulmaz bülbülün, yanık avazı,
Unutmuş bu diyar, baharı, yazı,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Aynada bir suret, o da bölüntü,
Düşümde gördüğüm, hep bir çürüntü,
Geçmişten yadigar, sisli görüntü,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Yitik Pınar derler, yoktur damlası,
Yüreğimde dinmez, hicran sızısı,
Buymuş alnımızın, kara yazısı,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Sofraya oturduk, ekmeğimiz taş,
Göz pınarlarımda, kalmadı hiç yaş,
Sırdaş bildiğim de, eğiyor bir baş,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Demirkazık Beli'nden, gezgin geçer,
Gelen bir tas zehri, giden gam içer,
Felek bu yollara, ağını biçer,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Topal Rıza kalkmış, mektubu yakar,
Külleri savurur, engine bakar,
Boğazına bir de, hıçkırık takar,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Bir çığlık duyulur, o tiz perdeden,
Geçmiş silinmiş defterden, kederden,
Hiç haber yok, o yitip giden serden,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Hayalet Düzü'nde, yitmiş o kervan,
Kalmamış dizlerde, ne fer ne derman,
Hekimler çaresiz, bulunmaz ferman,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
*
Sazlık Beldesi'nde, evler yıkıntı,
Her köşe başı bir ah, bir sıkıntı,
Belleğimden arta kalan kırıntı,
Ömrün teli sökük, telle doladık.
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 02:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!