Iki sancı arası idi
Tüm düşlerim
Biri ilk nefesle yanan cigerimin sancısi
Ve aciyla verdiğim son
Nefesin sancısı
Yaklaşırken uzaklaşıp,
Bir makas darbesi bıçkıyla
Canı acımaz mı sanırsın
Yıllar budarmışda dallarım
Canı acımaz mı sanırsın
Cenaze
Kaldırmayın siz bilirsiniz
4 adam gerek
Biri dost
Üçü belediyeden de olur
Kalabalık olmayın
Sen bu dünyadan bir cennet alacaklısın çocuk
Yere düşmüş bir diş parçasıyla
Saçının bir teliyle
Elinden düşen kırmızı bezden oyuncağıyla
Annesinin üzerinde yatarken şehadet kokusuyla
Babanın etten zırhının altında titreyen sesiyle
Der gibi
Dil demez bazen sırrın alenen,
Bakıver dersin Sukût-i Ehvalen,
Dur! durdur kendini bil yerini,
Neler varmış zuhuru heybeden
Derin Bir Sessizlik
Yusufu neden attılar kuyuya
Neden Yusuf kuyuda
Yusuf kuyuda
Ve ben uzaktayım
Kuyu başında
Derin uyku,
Hani bilmezdi ya geceleri muvakkit,
Uyusan olmazdı hiç bu kadar meşakkat
Sal salını nehre salını salını
Ne Kem ne gam ne dem mi dem heyhat.
Ah beli bükülmüş dedeler nineler
Ezmiş geçmiş zaman sizleri
Nakış nakış dokunmuş yüzdedir izleri
Tenin rengine işlemiş zamanın kirleri?
Elimi attım cebime önce cigaramı çıkardım.
Efkar dağılmış duman kalakalmış aklımda
A bir de ne göreyim
Yakmaya gitse de elim
Çalakalem herzelik gelince düşeyazdım zanımda
Düşün
Üşüdün mü bir düşün
Soğuk hayaller, bir o kadar uzak
Sancısı vurur yüreğime
Soğuk hava
Ama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!