Özgürlük zincire vurulmamak mı?
İlâhi ateşte kavrulmamak mı?
Toz olup rüzgarda savrulmamak mı?
Ruhum bedenimde misafir kaldı
Yolculuk ne zaman, zaman daraldı
dip dalgasını yiyen kayıkçı
tövbe eder balık tutmamaya
lâkin acısı geçince
unutur sözünü
başlar yeniden balık tutmaya
yine eski heycanla atar ağını
Şair Kimdir
Çağlayıp coşarak, yıkar bendini
Güneş değil sevda, yakar kalbini
Bir dava uğruna, atıp kendini
Hallac gibi dar'a, çekendir Şair
Kelebek olmuştu, bu sevda bizde
En güzel gülleri, dermiştik sizle
Nur gibi parlayan, masum bir yüzle
Cenneti yaşadık, SU iÇer GİBİ
Yürekler sevgiye susamış iken
Dertlimisin be gardaş
Yak bir cigara!
Çek çek çek içine
Buluşsun dertlerle o izbe zehir
Açılmış bir çukur
Gir içine gir.
Her gördüğüm rüyada gözlerine bakardım
Çiçek yapıp güneşi saçlarına takardım
Uğruna dünya değil, kâinatı yakardım
Hasretinle volkana karıştım gidiyorum.
Uykularım haram gündüzler hayal
Sehersiz geceler dost oldu bana
Hiç bitmeyecek bu rüya bu hâl
Oturdum seccadem post oldu bana
Mecnunun leylaya ettiği aşkı
Ben güldüğüm zaman senin de gülmen gerek
Ben ağladığım an ağlamalı tüm felek
Elim kolum ayağım olmuşlardı tek yürek
Cehennem mi çağrıyor? işte ona ben gerek
Diyor musun içinden bana benden sen gerek
oturdum gölgesine
iğde ağacının
kırmızı bir iğde
düştü dalından
soydum kabuğunu
baktım tadına
Güneşin ruhunu aldım elinden
Sessiz bir geminin kalktığı gece
Ya bir kandil ışık saçar sevdaya
Ya karanlıklarda ağlayan sızı
Hep ışık saçan haleyim artık
Yanalım birlikte sevdiğim bazı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!